Aklım kaynımın yarağındaydı, onu içime alacaktım!

Bayan Seks Hikayesi ✔️, Evli Seks Hikayesi ✔️, Fantazi Seks Hikayesi ✔️, Kapalı Seks Hikayesi ✔️, Olgun Seks Hikayesi ✔️, Swinger Seks Hikayesi ✔️ 03 Nisan 2015

Aklım kaynımın yarağındaydı, onu içime alacaktım!.

Evli, kapalı, bir bayanım. Kocamla sex yaşantımız başlarda fena değildi, yani kocam hastalanıncaya kadar. Şeker hastası olan kocamın artık siki kalkmıyor ve erkeklik görevini yerine getiremiyordu. Durum böyle olunca da kocam amımı yalayarak ve parmaklarıyla benim orgazm olmamı ve boşalmamı sağlıyordu. Kocam üzülmesin diye ona hiç birşey belli etmiyordum, ama canım hep yarak istiyordu, hiç birşey bana yarağın verdiği hazzı vermiyordu.

Bir gece yatakta kocam yine amımı parmaklarken, sanki derdimi anlamış gibi bana, “Aşkım canın hiç mi gerçek yarak istemiyor? Birini bulalım sana, seni adam gibi siksin tatmin etsin!” dedi. Kocamın bu lafına şaşırmıştım, ilkin ne diyeceğimi bilemedim, sonra beni deniyor diye düşündüm ve “Sen manyakmısın? Ne dediğini kulağın duyuyor mu? Kimseyi istemiyorum, ben senle mutluyum!” falan dedim ve konuyu kapattım. Fakat kocam bunu devamlı dile getiriyordu artık, “Karıcığım gençsin güzelsin, benim yüzümden yarağa doyamadın, istersen beni boşa ve siki kalkan genç biriyle evlen!” falan diyordu. Ben de onu çok sevdiğimi, herşeyin sex olmadığını falan söylüyordum. Ama kocam ısrarla, “Sana birini bulalım!” diye devam ediyordu. Ben de her seferinde, “Saçmalama, olmaz öyle şey!” diyor kapatıyordum konuyu.

Amıma yarak girmeyeli aylar olmuştu. Kocam yine bir gece amımı yalarken inanın çok azmıştım. Yatağın başucunda duran Deodoranta uzandım aldım ve kocama verdim, “Al bunu sok amıma!” dedim. Kocam amıma Deodorantı sokup çıkarırken ben de gözlerimi kapatıp, amıma gerçek yarak giriyormuş gibi hayal kuruyordum. Kocam, “Bu güzel am daha fazla yaraksız duramaz aşkım, bu ama gerçek yarak lazım, canlı canlı, diri diri bir yarak lazım ve bunu ben istiyorum, ben senin adam gibi sikişmeni istiyorum, senin yarakla tatmin olmanı ve boşalmanı istiyorum, eğer bu isteğimi yapmazsan senden ben boşanacağım!” deyince beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Kocama şaşkın şaşkın bakarak, “Sen iyisin demi? Ne yapmak istiyorsun? Ben böyle de mutluyum!” dedim. Kocam da, “Canım karıcığım, seni çok seviyorum ve senin mutlu olmanı istiyorum, sen sadece sex için, cinsel doyum için bir başkası ile sikişeceksin, sen yine benim karımsın, sen yine benim başımın tacısın!” diyerek beni öpüyordu.

Baktım kocam beni bir başkasına siktirme konusunda çok ciddi, “Nasıl olacak peki?” dedim. Kocam da, “Her şeyi düşündüm ben, Hakanla sikişeceksin!” deyince, “Neeeeee?” diye gözlerim açılmıştı. Hakan kocamın kardeşi, yani kaynım. 22 yaşında, yakışıklı ve bana yenge diyen biri. Duyduğuma iyice emin olmak için, “Bizim Hakanla mı yani?” dedim. “Evet, kardeşimle sikişeceksin! Kardeşim dururken seni neden bir başkası siksin ki?” dediğinde donup kalmıştım. Bu arada kocam yine amımı yalamaya başlamıştı. Hem yalıyor, hem de konuşuyordu, “Hakan sikecek seni, kardeşimin koynunda tatmin olacaksın…” diye. O anda hiç birşey düşünmüyordum, şaşkındım sadece. Kocam, “Seni kardeşime siktireceğim!” diye diye yarım saate yakın yaladı amımı. Ben de kaynımın yarağını hayal ederek boşalmıştım…

Kocamla kaynım beraber çalışıyorlar, kendi işleri. Ertesi sabah kahvaltıdan sonra kocam işe gidince ben kafamdan kaynımı atamıyordum birtürlü. Kaynım oldukça yakışıklı biri, ama o güne kadar onunla böyle bir şeyi hiç düşünmemiştim, kardeşim gibi gördüm hep. Keyif çayımla birlikte sigara içmek için pencereyi açtığımda, kocamın benim arabamı götürdüğünü farkettim. Kocama telefon açtım ve neden benim arabamla gittiğini sordum. Kendi arabası çalışmamış, ondan benimkiyle gitmiş. “Sana araba mı lazımdı?” diye sordu. “Evet, günüm var ögleden sonra, oraya gideceğim.” dedim. Kocam da, “Tamam ben Hakanı yollarım, o götürür seni! Akşam konuştuklarımızı da unutma aşkım, çocuğa yakınlık göster, ufaktan ufaktan baştan çıkarmaya başla!” dedi. Telefonu kapatınca, kendi kendime, Neden yapmayayım ki, madem kocam da istiyor, hem koç gibi delikkanlı… diye düşündüm ve içimde yeniden alevlenen sex isteği ile hazırlanmaya başladım…

Aynaya daha mutlu bakıyordum. Banyoya girdim ve her yerimi traşladım, özellikle amımı kaymak gibi yaptım. Kaynımı düşünerek amımı okşayıp orgazm olduktan sonra duşumu aldım ve çıktım banyodan. Saçlarımı yaptım, kısa dar eteğimi giydim, en güzel parfümümden bolca döktüm üstüme ve kaynımı beklemeye başladım. Derken aşağıdan zili çaldı, “Yenge benim, hadi in, arabada bekliyorum.” dedi. Ben de, “Yukarı gel, daha erken, birer kahve içelim de öyle çıkarız!” dedim. Arabayı park edip yukarı çıktı. Kapıyı açtığımda, “Oooo yenge, bu ne hal, çok sexy görünüyorsun, düğüne gidiyorsun desem öğlen vakti düğün mü olur?” diye keyifle içeri girdi. Kahvesini verdim, karşılıklı içerken işyerinde işler nasıl gidiyor falan konuşurken, kaynımın gözleri sürekli bacaklarıma takılıyordu. Bu güne kadar hiç dikkat etmemiştim, ama pantolonun önü de bir hayli şişkin duruyordu. Ben de yavaş yavaş bacaklarımı açıyor, gülücükler atıyordum…

Kahvelerimiz bittikten sonra kaynım, “Yenge çıkalım da seni gideceğin yere götüreyim, geç kalırsam abim bana kızar.” dedi. Evden çıktık, yola koyulduk. Arabada parfümümün kokusu her yeri sarmıştı. Çaktırmadan bakıyordum ve kaynımın önünün gittikçe kabardığını hissedebiliyordum. Kaynıma, “Kız arkadaşın, sevgilin var mı?” diye sorduğumda, “Aman yengeee, yine başlama, ben daha evlenmek istemiyorum!” dedi. Ben de, “Sadece kız arkadaşın var mı diye sordum, evlen mi dedim sana?” diyerek güldüm. Kaynım da gülerek, “Yenge kaç tane istiyorsun? Biliyorsun burası Almanya, pabuç değiştirir gibi sevgili değiştiriyorum!” dedi. Ben de şakasına, “Bana baak, sakın gavur kızlarından çocuk mocuk yapayım deme haa!” dedim. Kaynım, “Merak etmeyin yav, Alman kızlarıyla sadece eğleniyorum, iyi bir Türk kızı buluncaya kadar evlemem!” dedi. “Peki, nasıl birisini istiyorsun?” diye sordum. O da, “Senin gibi sexy olsun yenge!” dedi. “Canım benim!” deyip kaynımın yanağının dudağına yakın yerine bir öpücük kondurdum.

Bu arada günün yapılacağı evin önüne gelmiştik. Kaynıma, “Çok kalmıyacağım zaten, ben seni ararım, gelir beni alırsın!” dedim ve arabadan indim. Ben apartmana girene kadar kaynım gitmedi, kesin arkamdan kalçalarımı seyretmek için durdu. Kaynımı etkilemiştim :)) Yukarı çıktım, günün yapıldığı eve girdim. Sohbet mohbet, çaydı pastaydı derken, bir süre sonra kocam aradı beni, “Nasılsın canım, iyi misin?” diye soruyordu. Ben de, “Evet iyiyim, gündeyim, birazdan Hakan gelip alacak beni.” dedim. Kocam, “İyi iyi aşkım, dediklerimi unutma sakın!” diyerek telefonu kapadı. Gün daha devam ederken ben izin istedim. Arkadaşlar, “Ne o ya, daha erken!” falan dedilerse de, ben kaynımı aradım gelsin diye. Aklım kaynımın yarağındaydı, onu içime alacaktım, düşündükçe amım ıslanıyordu, aylardır yanan amım sanki iflas etmişti ve sikilmek istiyordu…

Kaynım gelip telefonumu çaldırdı. Hemen indim aşağı. “Yenge çok kalmadın?” dedi. Ben de, “Amaan, uyuz karılar, hep aynı şeyler, sıkıldım! Ama belki sen beni güzel bir yere, birşeyler içmeye götürüsün?” dedim. “Tamam yenge, iyi bir yer biliyorum, gidelim, ama fazla durmayalım yoksa abim kızar bana.” dedi. “Ne kızacak? Benlesin! Ben birazdan abini arar söylerim, yoksa beni atlatmak için mi öyle diyorsun?” dedim. “Yok be yenge, senle birlikte saatlerce kalabilirim, ama abimi biliyorsun!” diye güldü. Güzel bir Cafeye götürmüştü beni. Birer duble Wiski ısmarladık, içeceklerimiz geldi. İçerken ben özellikle dirseklerimi masaya koyup öne doğru eğiliyordum. Göğüs dekoltem de açıktı zaten, kaynımın gözü memelerime takılıyordu sürekli. İkinci dubleleri içerken ben lafı kocamın şeker hastalığına getirmiştim. Kaynım da, “Evet yenge, abim çok sinirli oldu bu aralar.” dedi. Ben de, “Biliyormusun asıl sinirli olma sebebini?” dedim. Kaynım da, “Nedir yenge?” dedi. “Çünkü abinin artık şeyi…” dedim ve sustum.

Kaynım, “Anlıyorum yenge, doktor abime demişti zaten, zamanla erkekliğini yitirebilirsin diye.” deyince, gözlerim gözlerine takılmıştı. Bir iki dakika susukun bir şekilde birbirimizin gözlerine dalıp gittikten sonra kaynım, “Sana da üzülüyorum yenge, bu genç yaşında…” dedi. Ben de, “Olsun, ben abini seviyorum, ne olursa olsun o benim kocam. Ama madem laf açıldı, konuşuyoruz, bazı şeyler daha anlatacağım, ama bak aramızda kalacak kesinlikle, söz mü?” dedim. “Evet yenge, söz!” dedi. “Abin benim bir başkası ile yatmama bile razı!” dedim. Kaynım, “Neee!!!” diye afalladı. “Valla razı, hatta çok istiyor, ama ben istemiyorum, çünkü abini seviyorum!” dedim. Kaynım, “Yenge abim de seni düşündügü için istiyor bunu bence.” dedi. “Evet beni düşündüğü için tabii, ama ben bir başkası ile yapamam ki…” falan dedim. Tam o sırada kocam aradı, ben de, “Hakana el koydum bugün, çocuğa kızma!” dedim. Kocam da, “Hadi seni göreyim, bu işi yap bugün!” dedi ve kaynımı istedi telefona. Kaynıma, “Fazla iş yok şu anda, gelmene gerek yok, yengeni gezdir, eğlendir, yengenin gönlünü yap!” dedi…

Birer duble daha içip çıktık Cafeden. Evin önüne geldiğimizde kaynım, “Yenge görüşürüz!” dedi. Ben de, “Yukarı gelsene canım, konuşalım biraz daha!” dedim. “Tamam yenge!” deyip arabayı parketti ve yukarı çıktık. Merdivenlerden çıkarken yine kalçalarımı seyredeceğini bildiğim için yavaş yavaş ve götümü kıvıra kıvıra çıktım. Eve girince kocamın Wiskilerinden birini açıp birer duble doldurdum. Benim gözüm onun kabarık yarağındaydı, onun gözleri de göğüslerimle bacaklarımın arasında geziniyordu. Biliyordum, kaynım da o anda benle sikişmek istiyordu, ama nasıl başlayacaktım, onu bilmiyordum. “Hakan…” dedim. “Evet yenge?” dedi. “Ben…” dedim. “Evet yenge?” dedi, ağzımdan çıkacak kelimeleri heyecanla bekliyordu. “Biliyormusun…” dedim, ama takılıp kalmıştım, bir türlü nasıl söyleceğimi bilemiyordum, numaradan ağlamaya başladım…

Kaynım hemen yanıma geldi oturdu, “Yenge ne oldu, neden ağlıyorsun?” diye beni teselli etmek için. Ben cevap vermeden başımı omzuna koydum. Mis gibi kokusu vardı. Birden başımı kaldırdım, “Hakan beni öp!” dedim ve dudaklarına yapıştım. Kaynım şaşırmıştı ama yine de öpüyordu beni. 5 dakika kadar ateşli bir şekilde öpüştükten sonra, “Yengeni bir başka erkeğin sikmesini istermisin?” diye sordum. “Hayır! Asla!” dedi. “Ozaman sen sik beni, beni sen tatmin et, beni başka erkeklerin kollarına itme!” dedim. Kaynım salmıştı kendini, “Yengemmm benimmm! Ben varken sana erkek sinek bile kondurmam!” diyerek boynumu boğazımı öpüyor yalıyordu artık. Yavaşça elini memelerime attığında benim de kalbim küt küt atıyordu. Memelerimin ucu dipdiri, taş gibi olmuştu. İkimiz de çok heyacanlı ve bir okadar da ürkektik. Bir süre bu şekilde seviştikten sonra birden kaynımın kucağına çıktım oturdum ve bluzümü soyunup sütyenimi çıkarıp attım, memelerimi kaynımın ağzına verdim. Kaynım memelerimi öpüp yalayıp emerken ben de saçlarını okşuyordum. Eteğim sıyrılmış, bacaklarım onun belindeydi…

Sonra birden beni kucakladı ve yatak odasına götürdü, yavaşça yatağa bıraktı. Artık konuşmuyor, sadece sevişiyorduk. Elleri memelerimi yoğururken, dudakları dudağımda, dili ağzımın içinde öpüşüyorduk. Yavaşça elini ıslak ve ateş gibi yanan amıma götürdü. Amımın suları tanga külodumu bile ıslatmıştı. Önce eteğimi çekip çıkardıktan sonra tangamı çekti çıkardı bacaklarımdan. Külodumu yüzüne götürüp kokusunu içine çekti, “Ohhhh mis gibi kokuyor!” deyip kenara bıraktıktan sonra amıma eğildi. Dilini amıma değdirdiği an heyecandan ölecek gibi oldum. Kaynım ustaca yalıyordu amımı. Amımın dudaklarını vantuz gibi ağzına çekiyor, dilini amımın deliğinden içeri itiyordu. Amımı yalarken durmadan, “Offff yengem, yerim ben senin amını!” diye mırıldanıyordu. Kaynım beni ağzıyla boşalttıktan ve amımın sularını yalayıp yuttuktan sonra, marifetli ağzını biraz daha aşağılara kaydırıp, “Süpersin yengemmm, mis gibi kadınsın!” diyerek göt deliğimi öpüyor, dilini büzüğüme sokuyordu. Kocam da iyi am yalardı, fakat daha hiç götümü yalamamıştı.

Artık dayanamıyordum, birden doğruldum ve kaynımın elbiselerini parçalarcasına çıkardım. Boxerini de çıkardığımda damarlı ve oldukça iri siki taş gibiydi. Eee, 22 yaşında, sağlıklı genç siki tabii, öyle de olması gerekiyordu! Hemen sikine yumuldum ve dakikalarca yaladım emdim sikini. Bir an önce bu muhteşem yarağı içimde istiyordum. “Koçum hadi artık beni sikmeni istiyorum, ne olur sik beni artık!” dedim. Kaynım beni sırt üstü uzatıp üzerime yanaştı. Dudaklarımı öperken alttan da yarağının mantar gibi başı yavaşça içime girmişti. Uzun zaman olmuştu amıma yarak girmeyeli, zevkten deli gibiydim, sanki ilk defa sikiliyor gibi heyecanlıdım. Kaynımın o kalın damarlı kütük gibi yarağı amımı yararak ilerlerken ben de zevkten inliyordum. Hepsini sokup ta taşakları amımın dudaklarına değdiğinde, yarağının başı da mideme baskı yapıyordu…

Birkaç saniye sonra kaynım ağır ağır sokup çıkarmaya başlamış, sonradan da hızlanmıştı. İki dakika geçmeden ben tekrar boşalmıştım. Kaynım ise pompalamaya devam ediyor, ben çıldırıyordum, “Sik erkeğim, canımm benimm, ohhhhhh beeeee ne kadar güzel birşey buuu! Sikicim, erkeğim, sik yengeni, bir başkasına siktirme bu amı, ben sizin amınızım, koçummm benimmm, ohhhhh!” diye inliyordum. 15 dakika daha amımı pompaladıktan sonra kaynım birden kasıldı ve öylece durdu. Kesik kesik fışkırıyordu dölleri içime. Son damlasına kadar boşalmış ve üzerimden inip yanıma uzanmıştı.

Biraz dinlendikten sonra, “Yenge, bu yaptığımız doğru muydu?” diye tereddütünü dile getirdi. Ben de dudaklarına yapıştım ve “Aşkım sen yapmasan başkası sikecekti, ben bu evin amıyım, sizin amınızım, tabiki sen sikeceksin!” diyerek öpüyordum. Biraz öpüştükten sonra elimi yarı canlı sikine attım ve okşamaya başladım. Sonra da eğilip ağzıma aldım. Emerken siki ağzımda büyümeye başlamıştı. Kaynım, “Yengemm benimmm, harikasın sennn…” diye mırıldanıyordu. Kaynımın siki yine kıvama gelmişti. Domaldım bu sefer, istiyordum ki o koca sik amıma arkadan girsin. Kaynım da çekingenliğini atmış, artık ustaca sikiyordu amımı, ben de sikişin tadını sınırsızca alıyordum. Aylardır sikilmeyen amım, kaynımın, genç sikicimin yarağı ile coşmuştu, “Hakanımm, sik beni koçummm, doyur yengeni!” diye kaynımın altında zevkten kıvranıyordum…

Aylardır yaraksız kaldıktan sonra, sikişin ve yarağın tadını kaynımla yeniden almıştım. Artık nerdeyse hergün kaynımla sikişiyorum. Bunu bana yaşatan anlayışlı kocama teşekürler ediyorummm :))

Selda..

3259 gösterim, 13 gün

Gel artık enişte seni çok istiyorum!

Aldatma Seks Hikayesi ✔️, Baldız Seks Hikayesi ✔️, Bayan Seks Hikayesi ✔️, Enişte Seks Hikayesi ✔️, Erkek Seks Hikayesi ✔️, Evli Seks Hikayesi ✔️, Fantazi Seks Hikayesi ✔️ 03 Nisan 2015

Gel artık enişte seni çok istiyorum!.

2 yıllık evli, idim. Henüz nişanlı iken, ben ayda bir haftasonu İzmir‘e gidip, onlarda kalıyordum. Ozamanlar baldızım da nişanlıydı, ama bacanak orada kalmıyordu. Gece olunca ben tek başıma bir odada yatıyordum, nişanlım ve baldız, beraber bir odada yatıyorlardı. Herkes uyuduktan sonra nişanlım benim odama gelir sevişirdik. Nişanlım, “Ben senle evlenince gerdeğe girmek istiyorum!” derdi ve kesinlikle siktirmezdi, ama sikişme haricinde hertürlü sevişir ve birbirimizi rahatlatırdık.

Yine böyle bir gece nişanlımla sevişirken, yazın İzmir çok sıcak olduğu için, odanın penceresi açık bir şekilde sevişiyorduk. Evleri müstakil ve tek katlı, güzel bir bahçe içindeydi. Nişanlımla sevişmeye başlayalı yaklaşık yarım saat geçmişti, nişanlım beni yatağa yatırmış ve güzel dudaklarıyla beni benden alıyordu resmen. Bir ara ben pencerenin dışında bir karaltı gördüm. Dikkatlice baktığımda, baldız bizi izliyordu. Bir elinin iki parmığı ağızında emiyor, bir eli küçük göğüslerindeydi. Küçük göğüsleri diyorum, baldızım karımdan yaşı 6-7 yaş büyüktü, ama göğüsleri ve götü oldukça küçüktü.

Nişanlımın 15 dakikadır yaladığı sikim ay ışığının pencereden içeri vurmasıyla daha bir parlak ve daha iç açıcı duruyordu. Ben baldızın bizi izlediğini görünce nişanlımın ağzını resmen sikmeye başladım. Baldız da daha çok çoştu tabii. Hemen nişanlımı alta alıp, baldızı göremeyeceği şekilde yatırıp zevkten sulanan amını yalamaya başladım. Her zamankinden daha güzel ve iştahlı yalıyordum, baldız bizi izliyor diye. Uzun bir yalamadan sonra nişanlımın bacak arasında yerimi aldım ve başladım sikimi nişanlımın amına sürtmeye. Siktirmediği için hep böyle sürterek tatmin oluyorduk.

Herhalde baldızım, benim kardeşinin içine girdiğiğimi zannetti ve ağzındaki eli kayboldu, sanırım alt tarafını okşuyordu. Ben de nişanlıma değişik pozisyonlarda sürtmeye devam ettim. Arada bir sikimi baldıza doğru çevirip, elimle bir iki okşayıp tekrar nişanlıma sürtmeye devam ediyordum. En sonunda nişanlımı domaltıp, baldızın tam göreceği bir pozisyonda nişanlımın beline ve sırtına doğru oluk oluk boşaldım ve elimle baldıza gitmesini işaret ettim. Baldız başta çok şaşırdı, benim kendisini gördüğümü bilmiyordu sanırım, ama hemen gitti, çünkü nişanlım 2 dakika sonra yanına yatmaya gidecekti. Ve gitti de.

Sabah kalktığımızda herşey normaldi, baldız kahvaltı hazırılıyordu. Ailecek güzel bir kahvaltı yaptık. O gün baldız bana daha çok ilgi gösteriyordu. Kaynanam, baldızım ve nişanlımın ısrarlarıyla o gece de orada kalmaya karar verdim. Akşama bacanak ta geldi, güzel bir sofra kurup içmeye başladık. Kaynanam içmezdi, sadece sohbete katılıyordu. Saat ilerleyince bacanak gitmek istedi. Ben hariç, herkes kalması için ısrar etti, ama o kalmadı ve gitti. Daha sonra muhabbet cinsel içerikli olmaya başladı, alkolün etkisiyle tabi. Kaynanam, “Siz kafayı bulmaya başladınız, bu sohbet yeter, ya kapatın ya ben gider yatarım!” dedi. Ben ve nişanlım, “Kapatalım!” dedik, ama baldız, “Ne var anne ya, Can yabancı mı? Senin oğlun sayılır!” dedi ve cinsellikten konuşmaya devam etti. Kaynanam da kızdı ve gitti yatmaya.

Kaynanam gidince, baldız daha rahat konuşmaya başladı ve sonunda konuyu insanların evlenmeden nişanlılarıyla ve sevgilileriyle ilişkiye girmesine getirdi ve nişanlıma sordu, “Ters bir olay mı?” diye. Nişanlım da, “Ben karşıyım!” dedi. Baldız ise, “Benim nişanlım benden öyle birşey istese, onu elimden kaçırmamak için yaparım!” dedi. Biz hemen ona döndük. O da, “Yoooo yooo, valla Eray’la bir şey yapmadık!” dedi. Biz çok ısrar ettik, “Hadi hadi yeme bizi, yaptın mı?” diye, ama baldız yemin ederek yapmadığını söyledi. Sonra da, “Asıl siz yapmış olmayın?” deyince, ben akşam gördüklerini anlatacak sandım, ama anlatmadı. Nişanlım hemen, “Sen beni bilirsin abla, ben öyle şeylere karşıyım!” dedi. Baldız da, “Yapsanız ne olacak ki, yakında evleneceksiniz zaten!” dedi. Sonra da, “Sizin konuşacaklarınız vardır, ben zaten kötü oldum, iyice kafam dönmeye başladı. Bu sohbetin sonu boka sarmadan gidip yatayım ben!” dedi ve gitti.

Baldız gidince, nişanlım, “Ben de çok sarhoşum, yatmaya gidiyorum!” dedi. Ama ben sevişelim diye ısrar ettim, kıramadı beni ve benim odama gidip başladık sevişmeye. İçkinin de etkisiyle nişanlım, çok sıcakladığını, pencerden gelen havanın yetmediğini ve sessiz olursam, cereyan yapsın diye odanın kapısını da açık bırakacağını söyledi. Kabul ettim, kapıyı da açıp sevişmeye devam ettik. Kapı açık olduğu için, baldız bu gece dışardan değil de kapının önünden bizi izlemeye başlamıştı bile. Ben ne türlü pozisyon olursa olsun nişanlımın yüzününü kapıya döndürmemem lazımdı. Hemen nişanlımı 69 pozisyonuna getirdim ve yalaşmaya başladık. Çok güzel yalıyordum nişanlımın amını. Baldız beni yalarken görüyor, ama benim sikimi göremiyordu.

İlk defa nişanlımın götünü de yalamaya başladım. Çok zevk aldığı belli oluyordu. Arada baldıza bakıyordum, göğüsleri fora etmiş kendini okşuyordu. Nişanlımı altıma alıp, kulak memelerini emerken, kulağına fısıldayarak götten yapmak için yalvardım. Nişanlım da, “Yalarken çok güzeldi, yine aynı zevki verirsen kabul!” dedi. Sikimi iyice tükürükle ıslatıp, nişanlımın bacaklarını omzuma aldım ve götten girmeye başladım. Amına sürterken bu kadar zevk almıyordu, inleye inleye, “Daha sert sik götümü!” diye sayıklıyordu. 15 dakika sürmeden böğüre böğüre boşaldım götünün içine. O sırada baldız kapıdan kayboldu ve herkes yatıp uyudu…

Bu olaydan kısa bir zaman sonra baldız evlendi. Onlardan 1 yıl sonra da biz evlendik. Baldızın bir çocuğu oldu. Arada bir kocasıyla bize kalmaya gelirler. Onlar geldi mi her gece içer, kafaları biraz kırar öyle yatarız. Onlar bizdeyken karımı daha sert siker uçururum. Karım da, “Ablamlar buradayken daha iştahlı oluyorsun sen, ne iş?” diye sorar hep, ben ise geçiştiririm. Ama bizim evde karımla sikişirken baldızın bizi izlediğine hiç şahit olmadım.

Birgün yine bize geldiler. O akşam yine içtik. Yalnız bir tuhaflık vardı, baldız az içiyor, ama sarhoş gibi davranıyordu, bize durmadan kadeh kaldırıyordu. Ben bu durumu farkedince ağırdan içmeye başladım. İçkiler bittiğinde, bacanak ve karım tam kelle olmuştu. Herkes odasına çekildi. Ben yine karımı altıma aldım ve sertçe sikmeye başladım. Karım sarhoş haliyle nerdeyse sikişirken altımda uyumak üzereydi. İçine boşalıp amından çıktığımda sızdı kaldı. Birkaç kere dürttüm, “Kalk bir duş al öyle yat!” diye, ama horlama sesinden başka tepki gelmeyince, ben banyoya duş almaya gittim. Bir ara banyonun kapısı hafif aralandı, biri bakıyordu, bu kesin baldızımdı. Göreceği şekilde sikimi sabunlayıp okşamaya başladım. Ama baldız umduğum gibi banyoya girmedi, kapıyı kapatıp gitti.

Duşumu alıp bornozla banyodan çıktığımda, bizim kullanmadığımız eşyaları koyduğumuz küçük odadan birtakım sesler geldiğini duydum. Başta korktum eve hırsız falan girdi diye, ama odaya gidip baktığımda, baldız yarı soyunmuş halde, eski kanepeye uzanmış kendini okşuyordu. Beni görünce hiç toparlanmadı ve “Gelmeyeceksin sandım!” dedi. Ama ben hemen üzerine atlamadım. “Ne bekliyorsun?” dedi. “Kardeşin uyuyormu bir bakayım!” dedim. “Ben baktım da geldim, uyuyor. Gel artık enişte seni çok istiyorum!” dedi. Vakit kaybetmeden sevişmeye başladık. Baldızın küçük memeleri beni hep delirtiyordu zaten. Göğüs uçları çok güzeldi, onları doyasıya yaladım, emdim. Oradan amına indim yavaşça. Amı da güzeldi, ama doğum yaptığı için biraz deforme olmuştu. Amıyla beraber beni hep hasta eden o küçük götünü de yalıyordum. Götünün en güzel ve beni mest eden tarafı, iki yanak arası oldukça ayrıktı, tam götten sikmelikti yani.

69 olduk, şimdi baldız da benim sikimi yalıyor, “Mmmhhh, yarağını yalamayı çok hayal ettim!” diyordu. “Zevkini sür ozaman, iyi yala!” dedim. Ben baldızın götünü yalarken birşey dikkatimi çekti, göt deliği epey genişti. Baldıza, “Kaç kere siktirdin götten?” deyince, baldız, “Aslında bekarken götten sikişmeye karşıydım, ama seni kardeşimi götten sikerken görünce, her gece kocama yalvardım beni götten sikmesi için. Başta istemedi, ama ben zorla siktirdim götümü ona. Şimdi her gece götümü sikiyor, amımı ise haftada bir!” dedi.

Baldızı altıma alıp, amına daldırdım sikimi. 15 dakika amını siktikten sonra, baldız beni yatırdı ve götüne soktu sikimi. Hiç zorlanmadan alıyordu hepsini. Belli ki götten sikilme delisiydi. Arada bir sikimi götünden çıkarıp amına sokuyor, ama bir iki dakika sonra tekrar inleye inleye götüne sokuyordu. Amına soktuğu zamanlar vıcık vıcık oluyordu amı hep. Sanırım 2-3 defa boşalmıştı. Pozisyon değiştirip domalttım ve götten sikmeye devam ettim. O da boş durmuyor, 3-4 parmağını amına sokuyordu. Ben de artık boşalmak üzereydim, elini amından çıkarıp, sikimi amına sokup sikmeye başladım. Çok geçmeden ikimiz de aynı anda boşaldık. Sonra baldız banyoya gitti, ben de bornozu giyip karımın yanına gittim, yattım uyudum.

Baldız şimdi ikinci çocuğa hamile ve artık eskisi kadar sık gelmiyor. Ama gelince de götünü siktirmeden gitmiyor!

Can..

1401 gösterim, 0 gün

Evet yanıyorum ve sende söndüreceğim ateşimi!

Aldatma Seks Hikayesi ✔️, Bayan Seks Hikayesi ✔️, Evli Seks Hikayesi ✔️, Olgun Seks Hikayesi ✔️, Swinger Seks Hikayesi ✔️, Zorla Seks Hikayesi ✔️ 03 Nisan 2015

Evet yanıyorum ve sende söndüreceğim ateşimi!.

28 yaşında, sarışın, ve zayıf, ama iri göğüslü, evli, bir bayanım. Eşimle aramdaki 21 yaş, fark hiç sorun olmadı. Değişikliğe tamamen kapalı, seks yaşantımız olsada, haftada bir iki sefer bende orgazm oluyorum. Herşey, kocamın yeğeninin bizim yaşadığımız şehirde iş bulmasıyla ve kocamın da kendini toparlayıncaya kadar bizimle kalabileceğini söylemesiyle başladı. Kocamın yeğeni Engin benden 3 yaş büyük ve iyi bir çocuktu.

Yanımıza taşınalı henüz bir hafta olmuştu ki, birgün ben çarşıdan geldiğimde, onun evde olduğunu farkettim. İşten erken gelmişti. Hastalanmış olabileceğini düşünerek odasına çıktım. Yeni duştan çıkmış, üzerinde sadece boxeri vardı. “Ne oldu, hastamısın?” diye sordum. “Kendimi iyi hissetmiyorum…” dedi. Yanına yaklaştım ve elimi alnına götürdüm, ateşi vardı, “Yanıyorsun sen!” dedim. Kolumu tuttu, “Evet yanıyorum ve sende söndüreceğim ateşimi!” diyerek belime sarıldı. Şok olmuştum, böyle birşeyi asla beklemezdim ondan !

Kaçmaya çalışırken ayağım halıya takıldı ve yere düştüm. Engin de üstüme abandı. Benim üzerimde kot pantolon olmasına rağmen sikinin sertliğini hissetmiştim. “Yapma lütfen!” dediğim halde, Engin kazağımı sıyırıp, göğüslerimi okşamaya başlamıştı bile. Kurtulmaya çalışıyordum, ama bu mümkün değil gibi gözüküyordu. Engin tam pantolonumu çıkartmak için üzerimden doğrulduğunda, elinden kurtuldum ve kaçarak odama inmeye başladım, o da peşimden geliyordu. Heyacandan ve korkudan kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Kendimi odaya kilitledim ve “Engin lütfen git, dayın duyarsa ikimizi de öldürür!” dedim. Gerçekten de daha önce hiç böyle birşey düşünmemiştim. Engin birkaç dakika daha kapının önünde homurdanıp gitti.

2 saat sonra kocam eve geldiğinde odadan çıktım, kocama hasta olduğumu söyleyip geri odama döndüm. Onlar da akşam yemeği için dışarıdan birşeyler getirtip, yediler, geç saate kadar oturdular. Yatma vakti olupta kocam yatağa girdiğinde, birşey söylemeden kocama sarılıp okşamaya başladım. Sikini çıkartıp emmeye başladığımda, “Hani hastaydın?” dedi, ama zevk aldığı için de devam ettik. Bugünkü olaydan o kadar etkilenmiştim ki, kocamın her yaptığı hareketten daha fazla zevk alıyordum. Sesimi Engine duyurmak istercesine yüksek sesle inliyordum. O gece kaç kez orgazm, oldum bilmiyorum. Kocam, “Bugün sende birşey var, çok azmışsın!” dedi. Gerçekten de öyleydi, bu durum beni çok azdırmıştı. Çok utanıyordum, hemde kendime kızıyordum, ama elimde değildi. Kafama koymuştum, Engin’le böyle bir olay tekrar yaşanırsa, ki ben yaşanması için elimden geleni yapacaktım, yine kaçmaya çalışacaktım, ama fazla da direnmeyecektim.

Sabah kocam yine erkenden çıktı, Engin Cumartesileri çalışmıyordu, yani fırsat bu fırsattı. İçime çamaşır giymeden beyaz saten geceliğimi giydim, üstüme de sabahlığımı aldım. Kahvaltı hazırlayıp Engin’e seslendim. Dünün utancından mı, yoksa bana hırsından mı bilmiyorum, yüzüme bile bakmıyordu. Ona, “Seni affettim, merak etme dayına da birsey söylemeyceğim!” dedim. Hiçbirşey demedi, oturdu ve kahvaltısını yapmaya başladı. Ben sağında solunda dolaşıyor, eğilip dolaptan birşeyler alıyor, frikikler veriyordum, gelip geçerken vücudumu ona sürtüyordum. Bir anda hışımla kalktı ve “Yeter artık!” diye bağırdı. Ben ne olduğunu anlamamış gibi yapıp, “Ne oldu?” diye sorduğumda, koluyla masanın üzerindekileri yere savurup, beni masaya yatırdı.

Bu defa numaradan kurtulmaya çalışıyordum. Tezgahın üstündeki bıçağa uzanıp aldı, geceliğimi göbek hizamdan yukarıya doğru kesti. Memelerimi deli gibi avuçluyor, yalıyor, emiyordu. Sonra eşofmanını indirip, zaten heyacandan ıslanmış amıma bir hışımla geçirdi sikini ve sikmeye başladı. Zevkten deliriyordum, sadece, “Yapma, yapma!” diyebiliyordum.

Engin ise, “Seni sike sike bayıltacağım! Seni orospum yapacağım!” diyor ve hızlıca sikiyordu beni. Şimdi de memelerimi ısırmaya başlamıştı. Ben bağırınca, “Bağır küçük orospum, dilediğince bağır!” diyordu. Zaten bağırıyordum, inliyordum, bacaklarımı onun beline dolamış, zevkten uçuyordum. Beni öyle ne kadar sikti, ben kaç kez orgazm oldum bilmiyorum, ama sikilmekten hiç böyle zevk almamıştım. Sonunda o da boşaldı ve içime bütün döllerini fışkırttı. İçimden çıkmadan, biraz önce geceliğimi kestiği bıçağı çıplak tenimde gezdirirken, “Sen benim orospumsun ve ben her istediğimde seni sikeceğim, tamam mı?” dedi. Böyle bir zevke hayır diyemezdim.

Ben artık Engin’e köle olmuştum, onun tabiriyle ‘Küçük orospusuydum’. Şu ana kadar, hep ailemin birtanecik kızı olarak hep el üstünde tutuldum, tüm arkadaşlarımın, helede erkek olanların arasında hep iltifatlar aldım. Kocamın da gençlik aşısıydım ve kocam da beni el üstünde tutuyor, devamlı iltifatlar ediyordu. Ama Engin beni adi bir orospuymuşum gibi sikiyor ve benimle doğru düzgün konuşmuyordu bile. Yine de ben bu durumdan oldukça memnundum.

Bir Cumartesi sabahı kocam da işe geç gidecekti. Kahvaltı hazırlıyordum. Engin geldi, buzdolabından birşey aldı ve masaya oturdu, “Yanıma gel!” dedi. Yanına gittim. Geceliğimin altından elini sokup, amımı avuçlamaya, parmaklamaya başladı. “Yapma, dayın birazdan gider, bekle biraz!” dedim. “Sus!” dedi, vıcık vıcık olmuş amımı parmaklarken, “Dayıııı, kahvaltıya gelmiyormusun?” diye seslendi. Kocam da, “Elimi yüzümü yıkayıp geliyorum!” dedi. Hem heyacandan hem zevkten mahvolmuştum. O sırada Engin eliyle bacaklarımı ayırıp, külodumu yana çekti ve amıma birşey soktu. Birden irkildim, buzgibi soğuktu soktuğu şey. “Bu ne?” diyebildim. “Salatalık orospum, salatalık! Dayım gidinceye kadar bu salatalık sikecek seni. Çıkarmak yok, tamam mı?” dedi. “Tamam” dedim sadece.

Kocam geldi bu arada. Çaylarını koydum. Kocam, “Hadi yavrum sen de otur, kahvaltını yap!” dedi. Amımdaki salatalıktan oturamıyordum ki. “Ben sonra yaparım!” dedim. Mutfakta oyalanıyordum ve amımın suları bacaklarıma süzülüyor, arada bir de kasılıp kalıyordum, ben hareket ettikçe salatalık amımda bir yerlere değiyor, beni delirtiyordu. Kocam kahvaltısını bitirip kalktı. Giderken bana, “Canım, bugün pek iyi değilsin galiba, yat dinlen, yemeği falan da düşünme!” dedi. Kocamı kapıya kadar geçirdim. Engin de arkamdan gelmiş, gülüyordu. Kapıyı kapatınca, “Çıkartayım mı artık salatalığı?” dedim. “Hayır çıkartma, yürü, yatakodasına gidiyoruz!” dedi.

Yatakodasına girince beni yatağa yatırıp, amımdaki salatalığı tuttu ve ileri geri yapmaya, adeta salatalıkla sikmeye başladı. İyice delirmiştim artık, zevkten inliyordum. Sonra salatalığı amımdan tamamen çıkarıp, beni yatağa domalttı ve sikini amıma bir hışımla soktu. Amımı hızla sikerken, bir yandan da kalçalarıma kıyasıya şaplaklar atıyordu. Canım yanıyordu, ama zevkten de deliriyordum. Bana sürekli, “Sen kimin orospususun? Senin sikicin kim?” diye bağırıyordu. Onun bu konuşmaları bile beni kudurtuyordu. Kocamla sevişirken, kocam hep, “Güzel karım, yavrum, canım, aşkım!” falan derdi. Güzel sözler duymak güzeldi, ama sikilirken argo sözler duymak daha tahrik ediciydi.

Cumartesileri tamamen Engin’e aittim, beni evin istediği yerinde, istediği şekilde sikiyordu. Bizim yatağımızda, onun kendi yatağında, oturma odasında, kanepede, yerde halının üzerinde, banyoda, mutfakta, masanın yada tezgahın üstünde… heryerde sikiyordu. Bazen onun geciktirici falan kullandığını düşünüyordum, çünkü bütün gün hiç durmadan beni sikiyor ve sadece 2 yada 3 kez boşalıyordu.

Yine bir seferinde beni mutfakta yerde sikerken, “Bu gece dayıma kendini siktireceksin, ben de sizi izleyeceğim, tamam mı?” dedi. “Saçmalama, olmaz öyle şey!” dedim. Memelerimin uçlarını sıktı, canımı acıtıyordu. “Senin sikicin kim?” dedi. “Sensin!” dedim. “Ozaman dediğimi yapacaksın!” dedi. Nekadar karşı çıksam da, ogün yatakodamıza bir kamera yerleştirdi. Kamera çektiği görüntüleri canlı olarak onun Laptopuna aktaracakmış…

Akşam yemekler yendi, TV seyredildi, çaydı kahveydi derken, Engin, “Ben yatıyorum!” deyip odasına gitti. Biz de biraz oturduktan sonra odamıza gidip yattık. Kocamı öpmeye ve azdırmaya başladım. Adeta Engin’e, kocam da beni iyi sikiyor diye ispatlamak istiyordum. Kocam da bana karşılık verdi ve soyunduk. Kocam amımı yalamaya başladı, zaten çok iyi yapardı bunu. Engin benim amımı hiç yalamamıştı. Kocam, “Canım karıcığım, aşkım, sende eriyorum, sana bayılıyorum!” diyerek amımı yalıyor, beni delirtiyordu. Engin’in de bizi izlemesi beni dahada heyacanlandırıyordu.

Kocam amımı yalayarak beni orgazm ettikten sonra doğruldu ve sikini amıma yavaşça, yine o güzel sözleriyle soktu. Yavaş yavaş, tadını çıkararak sikiyordu beni. Bu arada kocam, Engin’in hoyratça sıktığı, o fırça gibi kirli sakallarını sürterek acıttığı memelerimi nazikçe öpüyor, yalıyor, emiyor ve kokluyordu. Ben 2. kez orgazm oluyorken, kocam da sıcacık döllerini içime akıttı. Biraz daha öpüşüp koklaştıktan sonra kocam banyoya gitti. Az sonra Engin odaya girdi. Yataktan doğrulmadım bile. Elini amıma attı, avuçlarken, “Benim altımda daha çok inliyorsun, seni en iyi ben sikiyorum!” dedi ve gitti. Aslında doğru söylüyordu, onunla yaşadığım orgazmlar daha başkaydı. Engin’in söylediklerini düşünüp durdum bütün gece. Ben Mazoşist idim galiba. Acıdan, hakaretten daha çok zevk alıyordum…

Pazar günü kocam da evde olduğu için, Engin’le birkaç elleşmeden öteye gidemedik. Engin’in o umursamaz tavırları beni delirtiyordu. Pazartesi günü Engin işten geldiğinde, yalnızca bir iki saatimiz vardı. “Seni götünden sikeceğim!” dedi. “Hayır olmaz!” dedim. Amımı bile sikerken hayvan gibi sikiyordu, hiç sikilmemiş götümü paramparça eder diye düşünüyordum. “Sikeceğim lan!” diye bağırarak beni zorla domaltmaya çalıştı. Ama ben bütün gücümle karşı geldim, domalmadım. O da, “Tamam lan orospu, bir daha amından da sikmeyeceğim seni!” deyip kalktı üzerimden ve odasına gitti. Nasılsa dayanamaz diye düşünüp, götümü kurtardığıma sevinerek yemek hazırlamaya koyuldum.

Gerçekten de ondan sonraki günlerde, bırak beni sikmeyi, dokunmayı, yüzüme bile bakmadı. Kedi yavruları gibi ona sürtünüyor, beni sikmesi için normalde bütün tahrik olduğu şeyleri yapıyordum, ama o hiç oralı bile olmuyordu. Hele birgün, banyodan yeni çıkmıştı, odasında kurulanırken yatağa yatırdım ve heryerini yaladım. Taşaklarını, götdeliğini yaladım (normalde bayılırdı ve kudururdu bu yaptığıma). Sönük sikini emiyordum, ama onda hiçbir kıpırdanma yoktu. Nasıl sikine söz geçirebiliyordu, anlamamıştım. En sonunda, “Boşuna uğraşma, ben istersem kaldırırım!” dedi ve beni iterek ayağa kalktı, üzerini giyindi. Deliriyordum artık, karşısında beni sikmesi için kıvranıyordum, ama o beni tınmıyordu bile.

Pes etmiştim sonunda, Cumartesi günü kocam işe gittikten sonra odasına çıktım, “Kalk hadi, götümü de sik, amımı da sik, ama yeterki sik!” dedim. O ise umursamaz bir tavırla, “Git kahvaltı hazırla!” dedi. Merdivenlerden uçarak inip mutfağa girdim, kahvaltısını hazırladım. Sonunda beni sikeceği için çok mutluydum. Az sonra mutfağa girdi ve aceleyle kahvaltısını yaptı kalktı. Cilve yapıp duruyordum, ama o, “İşim var, gitmem lazım, bir iki saate gelirim!” deyip çıktı. Sikmeden gittiği için üzülmüştüm, ama önümüzde daha koca bir gün vardı, kocam gelinceye kadar beni sikerdi nasıl olsa diye kendimi teselli ettim…

İki saat sonra kapı açıldığında nasıl bozulduğumu anlatamam. Engin’in yanında bir kız vardı. Resmen göt olmuştum. Bizi ayaküstü tanıştırdı ve kızla yukarı odasına çıktı. Kısa bir süre sonra da odasından sesler gelmeye başladı. Kızı inlete inlete sikiyordu. Daha iyi duyabilmek için yukarı çıktım. Kapı açıktı, ama kıskançlıktan bakamıyordum içeri. Sadece seslerinden bile deliriyordum zaten. Kıza, “Canım, çok iyisin!” diyordu (bana hiç dememişti oysa). Taşaklarının amına vurduğundaki sesi duyuyordum, kızın inlemelerini, çığlıklarını, Engin’in de belli belirsiz inlemelerini duyuyordum. Amım sırılsıklam olmustu, ama kendimle oynamıyordum, çok kıskanmıştım deliriyordum sinirden. Bilerek gürültü yaptım ve aşağı indim. Kız, “O ses neydi?” dedi, ama Engin, “Önemli değil canım!” deyip kızı sikmeye devam etti.

Kocamın eve gelme saati yaklaşana kadar kızı sikti. Sonra aşağı geldiler. Kız, “Ben gideyim…” falan dedi. Ben de biran önce gitsin istiyordum zaten. Ama Engin’de bir ısrar, bir ısrar, “Kal canım, dayımla tanış, yemek yiyelim!” diye. Uyuz oluyordum, ama yalandan da olsa, “Tabi tabi, iyi olur…” falan diyordum. Kız da, “E tamam ozaman, kalayım!” dedi. Engin’e baktım, çok keyifliydi. Bana, “Dayımı ara, gelirken Rakı getirsin içelim bu akşam!” dedi. Ben de istemeye istemeye aradım. Kocam da, Engin’in bir kız arkadaşı olduğunu duyunca pek keyiflendi.

Akşam yemek yendi, Rakılar içildi, muhabbetler yapıldı. Sonra Engin kızı evine bırakmaya gitti. Biz de bu arada yatmaya gittik. Yatağımıza girer girmez kocama yanaştım, elimi sikine attım, “Canım çok istiyor seni!” dedimse de, o hemen uyudu. Yatakta resmen kıvranıyordum, hem bugünkü sikişme seslerinden, hem kıskançlıktan, hemde Engin’in umursamaz davranışlarından. Amımla oynayıp orgazm olduktan sonra ben de anca uyuyabildim.

Nekadar uyuduğumu hatırlamıyorum, amımda hoyrat bir dokunuş hissettim, hemen açtım gözümü. Engin’di. O an sevinçten ve heyecandan ölebilirdim herhalde. Kocamın yanımda horlaya horlaya uyuyordu. Engin kulağıma fısıldayarak, “Sikeyim mi seni?” diye sordu. Ben de fısıltıyla, “Sik!” dedim. “Götünü de sikeyim mi?” dedi, “Sik!” dedim. Artık beni parçalasa bile umrumda değildi. “Odama gel!” deyip gitti. Hemen kalktım, uçarak odasına gittim. Engin yatağa yatmış, kalkık sikini sıvazlayarak beni bekliyordu. Kapıyı kapayıp yanına gittim, “Aşkım, sikicim!” dedim, dudaklarına yumuldum. Engin beni üzerinden iterek, “Öp lan ayaklarımı, özür dile benden orospu!” dedi. Ayaklarının heryerini öptüm, durmadan da özür diledim. Saçımdan tutup beni yukarı çekip, “Artık ne dersem yapacakmısın lan?” dedi. “Ne dersen yapacağım, söz!” dedim. “Yala lan sikimi!” dedi.

Kendimi ona ispat etmek istercesine yalıyordum, emiyordum sikini. Taşaklarını, götünün deliğini, heryerini yaladım bu defa. Siki kazık gibi olmuştu, ben zaten sırılsıklamdım. Kolumdan tuttu ve “Domal!” dedi. Hemen domaldım. Direkt götüme sokacak diye düşünüyordum, zaten artık umrumda da değildi, siksin de nasıl isterse, neremi isterse siksin diyordum. Bu düşüncelerle birde baktım ki amımı götümü yalamaya başladı. Aman Tanrım, ilk kez amımı yalıyordu. Dilini amıma sokuyor, ordan çıkarıp götümü zorluyordu diliyle. Boşalmıştım bile, ama o halen yalamaya devam ediyordu, amımın sularını yalayıp yutuyordu. “Orospuuummm, amın çok tatlıymış!” dedi. Tanrım, bu ne büyük iltifattı!

Doğruldu, sikini soktu amıma, sikmeye başladı. Bu arada kalçalarımı tokatlıyor, saçlarımdan asılıp kafamı kendine dogru çekip beni öpüyordu. Evet, öpüyordu. Ben yine orgazm olmuş titrerken, sikini amımdan çıkarttı ve götümün deliğine sürtmeye başladı. “Krem sürelim!” dedim. “Ne kremi lan, böyle sikeceğim seni!” dedi. Sikini amıma sokup ucunu ıslatıyor, sonra o ıslaklığı götümün deliğine sürüyordu. Bir süre sonra sikinin başını götüme soktuğunda, ölüyorum diye düşündüm, Tanrım, bu nasıl bir acıydı. “Yastığı al, ona kapan!” dedi ve bir hışımla kalanını da soktu götüme. Tarif edilemez bir acıydı. Bir süre sonra hızlıca sikmeye başladı götümü. Taşakları amıma çarpıyordu ve ben şaşırarak, nasıl bu kadar acıdan zevk aldığımı düşünüyordum.

Bir süre sonra amımın dudaklarında bir sertlik hissettim. Ben daha, “O ne?” diyemeden, amıma birşey soktu. “Salatalık orospum, salatalık!” dedi. Amımda salatalık, kendisi götümü sikerken, aynı zamanda da klitorisimi okşuyordu. Artık zevkten deliriyordum ve orgazm olurken nefes bile alamıyordum. Bu şekilde götümü epeyce bir süre sikti. Sonra birden sikini götümden çıkarıp, saçımdan asıldı, “Dön, ağzını aç!” deyip, ağzıma verdi ve şiddetle boşaldı, “Hepsini yut orospum, yut hepsini!” dedi. Hepsini yuttum ve sikini yalayarak temizledim. Sonra beni ayağa kaldırdı, belime sarılıp dudaklarımdan öptü ve götüme şaplak atıp, “Hadi git şimdi!” dedi. Zevkten uçarak indim aşağı.

Odaya girdiğimde kocam halen uyuyordu. Ben de günlerin hasretini bitirmiş olarak yattım, keyifle uyudum.

Maviş..

1289 gösterim, 0 gün

Elini külotumun içine sokunca titremeye başladım!

Bayan Seks Hikayesi ✔️, Evli Seks Hikayesi ✔️, Fantazi Seks Hikayesi ✔️, Kapalı Seks Hikayesi ✔️, Olgun Seks Hikayesi ✔️, Swinger Seks Hikayesi ✔️ 03 Nisan 2015

Elini külotumun içine sokunca titremeye başladım!.

38 yaşında, evli, bayanım ve görücü usulü evlendim. Karadeniz bölgesinde yaşayan, bir ailenin en küçük kızıyım. Hali vakti yerinde diye beni şuanki eşime verdiler. Kısa boylu, göbekli, saçı baya dökülmüş biri. Ben ondan daha uzun boylu, güzel, bir bayan’ım. Evlenene kadar bakire, idim. Hiç kimseyle cinsel ilişki’ye girmedim. Uzaktan beğendiğim erkekler olmuştur, ama öyle konuşmaktan ileriye gidemedi. Elimden bile tutturmadım. Sex konusunda hiç tecrübem yoktu yani.

Almanya’da düğün yaptık ve gerdek gecesi kocamla ilk yatmamız çok kötü geçti. Kocam, şimdi anladım ki, hem penisi küçük, hem de kadının zevkini hiç düşünmez bir insanmış. Doğru dürüst sarılıp öpmeden direk içime girdi ve kızlığımı bozup, 3 dakika sürmeden içime boşaldı. Ne olduğunu bittiğini anlamadım bile. Sadece kendi kendime, (Hepsi bu mu? Yani kız arkadaş’larımın ballandıra ballandıra anlattıkları bu mu?) diye düşündüm. Günlerim ve gecelerim iyice ızdırap olmuştu. Sonra ilk çocuğumu dünyaya getirdim ve aradan pek fazla geçmeden ikinci çocuğumu. Çocuklar büyüdü, ama ben halen ne kocamdan nede hayatımdan hiç zevk almadım.

Kocamın kendine ait işyeri açması onu çok değiştirdi. Bencilliği yetmezmiş gibi, birde kendini çok yükseklerde görmeye başladı ve bu hali dahada çekilmez etti onu. Sex hayatımız 2 haftada nerdeyse 1’ e düştü. Kocamın dışarılara gittiğini biliyordum, aman tek benden uzak dursun da, ne yaparsa yapsın diyordum.

Bir ara kadın arkadaşlarla gün yapmaya başladık. Benim için bir değişiklik oluyordu. Kadınlar bana hep imrenirdi. Arabam vardı, param vardı, ama mutlu olmadığımı kimse bilmiyordu. Konu bazen Sex’ten açılınca, kadınlar öyle şeyler anlatırdı ki, tabiri caizse öküzün trene baktığı gibi bakardım. Günlerimizi, gece Türk restoranlarında yaptığımızdan arabayla gidiyordum. Bir gün gece eve dönerken arabamın tekeri patladı. Kocamı aradım, ama maalesef telefonu kapalıydı. Şaştım kaldım. Gece yarısı yol ortasında kaldım. Derken yanıma bir araba durdu. İçerisindeki adama bakınca öyle sevindim ki anlatamam. Kocamın arkadaşı, Hakan.

“Hayırdır yenge hanım, bir sorun mu var?” dedi. Ben de, “Tekerim patladı, kocama ulaşamıyorum, şaşırdım kaldım!” dedim. Hakan kahkaha atarak güldü, “İlahi yenge, bu mu sorunun?” dedi. Hemen indi arabadan, bagajdan yedek tekeri çıkardı ve 10 dakika sürmeden tekeri değiştirdi. Ona, “Hakan bey çok zahmet oldu, eliniz çok kirlendi, ilerde bir Cafe var, orada elinizi yıkayın, bir de soğuk bir şey ısmarlayım!” dedim, ama zor kabul ettirdim. O önden, ben arkadan hakan, cafeye vardık.

Elini yıkadı, masaya geldi. Soğuk birşeyler sipariş verdik. Öyle karizmatik, öyle yakışıklı bir insandı ki, bir de Türk erkeklerinde, kusura bakmayın ama pek bulunmayan efendi ve naziklik vardı ki, resmen mest olmuştum. Cafede çalışan garson kızlar bile resmen yanımda Hakana asıldı. 10-15 dakika oturup sohbet ettikten sonra müsade istedi ve kalktık. Giderken bana kartını bıraktı, “Olur da kocana ulaşamaz, bir derdin olursa ara, elimden geldiği kadar yardım ederim!” dedi. O gece elimde olmadan onu hayal ederek uyudum. Kocam denen insan müsvettesi ise sabah sormadı bile, gece neden aradın diye.

Aradan iki gün geçmeden, kocam bir gece beni aradı ve “Ben şu an Türkiye’deyim, haberin olsun! dedi. Son zamanlarda sürekli birşeyler bahane eder ve Türkiye’ye uçardı. Çocuklarım da 3 günlüğüne gitmişlerdi. Kaldım yine yalnız. Çantamı karıştırırken Hakanın kartı elime geçti. Çok düşündüm ve en sonunda, “Selam!” diye mesaj attım. 5 Dakika sonra, Hakan da, “İyi akşamlar, kimsiniz?” diye cevap yazdı. “Nurhayat ben, umarım rahatsız etmedim?” dedim. Heycandan tir tir titriyordum. Ne yaptığımın bile farkında değildim. “Hayırdır, yolda mı kaldınız yine?” diye geri yazdı ve arkasından beni aradı. Laf lafıı açtı, nerdeyse 1 saat sohbet ettik telefonda. Kendimi çok kötü ve yalnız hissettiğimi söyleyince, “İsterseniz birazdan uğrayayım size?” dedi. Ben de biraz çekinmeme rağmen kabul ettim.

Aradan 20 dakika geçmedi, kapımın zili çaldı. Hakan gelmişti. Kapıyı açtığımda ayaklarım titredi. İçeri buyur edip, çay demledim. Oturduk sohbet etmeye başladık. Nerdeyse tüm hayat hikayemi anlattım. Hakan 1.80 boyunda, çok sportif bir vücuda sahip ve mükemmel konuşmasını bilen bir insan. O konuştukça ben kendimden geçiyordum. Bir ara Lavobaya kalktı ve dönünce direkt yanıma oturdu. Sohbete devam ederken, bir ara elini dizime dokundurdu. Ben tepki vermeyince saçlarımı okşamaya başladı. Ben genç kız gibi utanıp kızarırken, Hakan beni kendisine çekip, önce yanaklarımdan, sonra boynumdan öperken, ürkek kedi gibi titremeye başladım. Vücudum resmen yanıyordu. Hakan sağ eli ile eteğimin altına girdi ve bacak aramı okşamaya başladı. Sonra birden dudaklarımı öpmeye başladı. Ne yapacağımı bilmiyordum, dilini ağzımın içine sokarak öpüyordu beni. Alt dudağımı emip, elini külotumun içine sokunca titremeye başladım! Utancımdan yerin dibine geçecektim, ama Hakan normalmiş gibi devam etti amımı ellemeye.

15-20 dakikaya yakın öpüştükten sonra beni kucaklayıp bir kat yukarı, yatak odama götürdü. Beni biryandan öperek, bir yandan da çırılçıplak soydu. Göğüslerimin arasına kafasını sokup, göğüslerimi ve uçlarını öyle ustaca öpüp emiyordu ki, bir kez daha titreyerek amımdan sular aktı. Bu yaşımda ilk bu gece ve şu an ikinci kez boşalmış ve orgazm dedikleri şeyi tatmıştım. Göğsümden yalayarak göbeğime, ordan da bacak arama indi. Aman Tanrım, ne yapiyor bu demeye kalmadan, kafasını bacak arama sokup, amımı yalamaya başladı. Amımın ıslak olması umrunda değildi. Öyle yalıyordu ki, resmen uçuyorum sandım. Bir yandan yalıyor, bir yandan da parmaklarını amıma öyle ustaca sokup çıkarıyordu ki, hatırlamıyorum kaç kez boşaldım.

Bir saat am yalanır m? yaladı! Perişan oldum iyice. Sonra birden sırtüstü yattı, geriye doğru çekilip sırtını karyolanın baş kısmına yaslayıp, “Sıra sende birtanem!” dedi. Gözüne aval aval bakakaldım. Gülmeye başladı, “Ne o? Hiç yalamadın mı sen?” diye sordu. Kafamı yere eğip, “Hayır, ne yaladım, ne de bu yaşıma kadar amım yalandı!” dedim. Hakan birden, “O kocanın aklını sikeyim, seni hiç sikememiş desene!” diye argo konuşunca, daha da bir etkilendim. Bu sefer ben onu soymaya başladım. Pantolon, gömlek, atlet derken külotunu bir indirdim… Öyle bir kocaman yarağı vardı ki, kocamınkinin en az 2, bilemediniz 3 katı uzun ve bileğim kadar kalın! Gözüm fal taşı gibi açıldı. Sikinin başını öpüp kenarlarını yalamaya başladım. Öyle tatlı bir tadı ve öyle temiz bir siki vardı ki, bir tane kıl yoktu. “Bebeğim başını ağzına al, dondurma yalarmış gibi!” dese de, başı ağzıma zor giriyordu.

10 dakika kadar yaladım ve beni yukarı çekti, “Gel sana ata binmeyi öğreteyim!” diye gülerek üzerine aldı ve, “Aşkım ağzına almada zorlandığına göre, amına da zorlanırsın. Sana bırakıyorum, alışa alışa al!” dedi. Amım zaten seller sular gibi akmış, yarağını amıma denkleyip üzerine oturayım dedim, ama nerde. Başı bile girmiyor. Ama Hakan öyle sabırlı, öyle tatlıydı ki, mecburdum onu almaya. Kendimi rahat bırakıp sürekli denedim.

En sonunda kafası biraz girdiği an gözümden yaş geldi. Ben zorlayıp almaya uğraşırken, Hakan, “Aşkım zorla deneme, bırak o kendiliğinden girer!” dedi ve beni öpmeye başladı. Boynumu, göğüslerimi ve dudaklarımı öpüyordu. Yarağının kafasına resmen akıyordum. Dediği gibi, kendiliğinden yavaş yavaş girmeye başladı. Sanki kızlığımı bozuyordu, resmen içim yırtılıyor sandım. Baya sürdü, ama en sonunda içime alınca, kocaman bir ‘Ohhh!’ çekip boynuna sarıldım. Hakan ise, “Bak aşkım, aldın sonunda! Şimdi işi akışına bırak, kendin in kalk!” dedi. O koca yarak içimi doldurmuş, ben ardı ardına Orgazm olurken, dayanamadım başladım inip kalkmaya.

Ya bir erkek bu kadar kendine sahip olabilir mi? Kocam 3 dakikada biterdi. Hakan beni 1 saate yakın, her pozisyonda, kanırta kanırta sikti, perişan etti. Son sözü, “Korunuyor musun aşkım?” idi. Ben de, “Korunuyorum canım, korunmasam bile doldur içimi döllerinle, kurban olsun Nurhayat bu yarağa!” dememle, içime sıcak sıcak döllerini fışkırttı. O boşalırken, ben de son kez gelip dudaklarına yapıştım. Sonra o koca yarağından inip göğsüne yattım.

O an dünyalar benim oldu sanki. Hakana, yalvarırım, beni kötü bir kadın sanma, kocamdan sonra ilk defa seninle böyle birşey yaşadım, ama inan ki pişman da değilim! dedim ve sikini bir daha ağzıma alıp, o kol gibi yarağın içinde bir damla döl bırakmadım.

Sonra beraber kalkıp duşa girdik. Ama yürüyüşüm değişmiş, bacaklarım birbirinden ayrık yürüyordum. Hakan ise gülerek, “Merak etme aşkım, sabaha bir şeyin kalmaz!” dedi ve götümü okşayarak, “Sen daha benim bu yarağı arkana bile alacaksın zamanı gelince!” diyerek gülüyordu.

Sabaha kadar Hakan amımı 2 kez daha o koca yarağına doyurdu. Sabah beraber kahvaltı yaptık ve Hakan da evine döndü. O da evli ve çok şanslı bir karısı var. Ben onun evliliğine göz dikmiş bir bayan değilim.

Tanrı yuvasını bozmasın, ama beni de yaraksız bırakmasın. O günden beri Hakan’la sürekli buluşup sevişiyor ve sikişiyoruz, ilerde onun o koca yarağını arkamdan da alacağım.

Bu yaptığımdan pişman değilim, kocam bunu hak etti.

Beyler hanımlarınızı ihmal etmeyin!

Kendinize iyi bakın.

Nurhayat..

1195 gösterim, 0 gün

Birşey olmadı sadece kızlığımı bozdun, devam et!

Bakire Seks Hikayesi ✔️, Bayan Seks Hikayesi ✔️, Enişte Seks Hikayesi ✔️, Evli Seks Hikayesi ✔️, Kızlık bozma Seks Hikayesi ✔️, Öğrenci Seks Hikayesi ✔️ 02 Nisan 2015

Birşey olmadı sadece kızlığımı bozdun, devam et!.

23 yaşında, 1.75 boyunda, iri memeli, uzun bacaklı, dar kalçalı, esmer, görenlerin tay gibi dedikleri bir kızım. Aynı zamanda öğrenci, arkadaşım olan Mualla ile istanbul, anılarımız çoktur. Birlikte kaldığımız evin kirasını, Samsunda yaşayan eniştesi ödüyordu. Evin diğer masraflarını da Mualla ile ortaklaşa ödüyorduk. Mualla eniştesini anlata anlata bitiremezdi. Eniştesi Samsunda memurmuş, kendisinin okuma imkanı olmadığı için, Muallanın okuması için, ev kirasını karşılamaya söz verdiğinden, okulumuzun hemen yanındaki bu kaldığımız evi tutmuş ve 4 yıldır da kirayı eksiksiz ödüyordu. Benim de ailemin gelir düzeyi iyi olmadığından Mualla beni evine kabul etmişti.

İlk iki yıl ailemin tüm imkanlarını son kuruşuna kadar kullanmıştım ve son iki sene artık bana harçlık dahi gönderemiyorlardı. Bazı erkek arkadaşlarımın ısrarı ile ‘Badanacılık’ yaparak okumaya çalıştım. Badanacılık deyince, Partneriniz ile çırılçıplak soyunursunuz, erkeğin sikini yalarsınız, sakso çekersiniz, amınıza sokturmadan siki amınıza dayar ve sikişiyormuş gibi hareketler yaparak erkeğinizi boşaltarak iyi para kazanırsınız. Ben de zengin piçlerine ve ileri yaşlardaki paralı erkeklere Badana yapıyordum. Birkaç kez de Muallaya müşteri bulmuştum, ama o bu birkaç seferden sonra bu işi devam ettirmedi. Herzaman paralı erkek bulamadığımız için bazı günler yiyecek kuru ekmeği dahi bulamayarak aç acına okulumuzu bitirdik.

Okulumuz bitince, Mualla benden önce işe girdi ve aynı evde kalmaya devam etti, beni de iş bulana kadar kalmamda ikna etti. İlk maaşından eniştesine hediyeler alarak sürpriz yapmak için Samsuna gideceğini söyledi. Ben de eniştesini merak ettiğimden dolayı onunla gidip eniştesine teşekkür etmek istediğimi, ancak hediyemin olmadığını söyledim. Mualla ile birlikte otobüse atladık Samsuna gittik. Ben üzerime her zamanki gibi minili sexy elbise giymiştim, herkesin bakışı üzerimdeydi. Samsuna varıp eniştesinin evine gittiğimizde evde kimse yoktu. Mualla eniştesine telefon açmak zorunda kaldı. Eniştesi de mesaide olduğunu, hanımı ve çocukları Orduya gönderdiğini, izin alıp geleceğini, bir yerde takılmamızı söyledi. Biz de evin yakınlarında bir Cafeye oturduk beklemeye başladık.

Yarım saat kadar sonra 30 yaşlarında birisi geldi, etrafa bakınırken, Mualla, “Enişte burdayız!” diye seslendi. Tanıştık. Eniştesi kumral ve çok yakışıklı birisiydi. Evde kimse olmadığından, bizi güzel bir restorana yemeğe götürdü. Yemekte geç vakitlere kadar, ordan burdan, işten, ailemden falan konuştuk. Evlerine giderken marketin önünden geçiyorduk, eniştesi, “Evde birşey yok, dolap tam takır, kahvaltılık, yemeklik birşeyler ve canınızın çektiği ne varsa, ne ihtiyacınız varsa alın!” dedi ve birlikte markete girdik. Eniştesi sigara alırken biz de Mualla ile yemeklik ve kahvaltılık malzemeleri aldık. Mualla sepete bir de Ped atınca güldüm, “Bu ne kız?” dedim. “Ne yapayım, aybaşım var anam!” dedi. Neyse eve gittik, aldıklarımız buzdolabına yerleştirdik, salonda oturuyoruz. Mualla eniştesine aldığı hediyelerini verdi. Bir kazağı da, “Enişte arkadaşım sana teşekkür için örmüş!” diyerek benim adıma verdi. Eniştesi de, “Ne gerek vardı!” diyerek ikimizi de yanaklarımızdan öptü…

Sonra, “Yorgunsunuzdur, ben yatacak yerinizi ayarlayım.” diyerek çocuk odasındaki iki yatağı bize hazırlamaya gitti. Eniştesi gidince ben Muallaya, “Enişten harbiden çok yakışıklı kız, çok etkilendim!” dedim. Mualla da, “Aklından bir şey geçmesin!” dedi. Eniştesi yataklarımızı hazırlayıp geldiğinde Bilgisayarı açıp açamayacağımızı sorduk. Eniştesi de, “Uykunuz yoksa evinizdeymiş gibi davranın!” dedi. Biz de henüz uykumuzun gelmediğini söyleyince, “O zaman hanginiz kahve yapar?” dedi ve mutfağa yöneldi. “Ben yaparım!” dedim ve peşinden gittim. Bana mutfakta kahvenin, cezvenin ve fincanların yerini gösterip salona döndü. Kahveleri yapıp yanlarına gittiğimde ikisi sohbet ediyorlardı. Eniştesinin kahvesini verirken eğilince dekoltemden memelerime baktığını görünce hoş olmuştum. Muallanın yanına oturup, mini eteğimi hafif açarak eniştesine frikik vermeye başladım. Eniştesi bacakaramdan gözünü alamıyordu. Ben de tebessüm ederek eteğimi daha da açıp bacağımı iyice araladım ve iki aydır traş etmediğim kıllı amımı sergilemeye başladım…

Eniştesi heyecandan renkten renge giriyor ve elindeki kahce fincanı titriyordu. Mualla durumu çaktı ve beni dürterek, “Kız adam gibi otur!” diye fısıldadı. Bacağımı tekrar kapatıp, yatana kadar bir süre daha sohbet ettik. Eniştesi, “Ben sabah erkenden işe gidecem, siz artık kafanıza göre takılın, ev sizin, hadi iyi geceler!” deyip odasına geçti. Biz de odamıza gidince, Mualla, “Kız ne yapıyorsun? Eniştemi baştan mı çıkaracaksın? O kadar iyiliği oldu adamın bize!” dedi. Ben de, “Enişten 4 yıl kiramızı ödedi, bir kazak hediye etmekle olur mu bunun teşekkürü, bari adama bir kez Badana yapsaydık! Bir yerimiz aşınmaz ya, hem başkalarına yapıyoruz da eniştene neden yapmayalım?” dedim. Mualla da, Saçmalama yaa, o benim eniştem, ablamla evli, olmaz! Hem ben istesem de yapamam, aybaşım var!” dedi. “Ozaman senin yerine de ben teşekkür edeyim eniştene! Hatta istese seve seve kızlığımı da veririm, çok yakışıklı yaa, içim gidiyor valla!” dedim…

Mualla sinirlendi, “Üfff, bana ne yaa, am senin istediğine ver oruspu, zaten fakültede seni sikmeyen kalmamış!” dedi. “Kız ben daha bakireyim!” dedim inanmadı. “Yoksa Badanada sen deldirdin mi?” dedim. “Yok!” dedi. “Ben de deldirmedimvalla!” dedim. “Bana ne kızım yaa, ne halin varsa gör, ben yatıyorum!” diyerek girdi yatağa yattı. O sırada eniştesinin banyoya girdiğini kapı sesinden anladım. Muallaya, “Ben de bir WC’ye gidip, yatacağım!” dedim odadan çıktım. Banyonun yanından geçerken içeri girmek istedim ama karar veremeden WC’ye girdim. Banyo ve WC yanyana. Oturdum çişimi yapıyorum, banyodan şak şak şak sesler gelmeye başladı. Eniştesi banyoda resmen 31 çekiyordu. Çişimi bitirdikten sonra odaya giderken merakımdan banyo kapısının anahtar deliğinden baktım, eniştesi kirli sepetine attığımız (benim ve Muallanın) külotlarımızı almış, koklayarak 31 çekiyordu. Bunu da görünce eniştesini daha çok arzulamaya başladım. Ama önce eniştesinin banyoyu boşaltmasını beklemem lazımdı, çünkü yoldan gelmiştik ve banyo yapmam gerekiyordu. Odamıza geçtim. “Mualla kız?” dedim, ses çıkarmadı, uyuyordu…

Soyundum, pijamalarımı giydim ve beklemeye başladım. Eniştesinin işi bitip odasına geçtikten sonra banyoya ben girdim. Bir güzel duşumu aldım, amımı mis gibi şampuanladım ve amımın üst tüylerine eniştesinin Permatiği ile model yaptım, Muallaya bakmak için odaya geçtim, Muallanın götünde pireler uçuşuyordu. Parfümümü de sürüp eniştesinin yanına gitmeye karar verdim. Yatak odasına girdiğimde eniştesinin üzeri açıktı ve sadece Boxeri ile yatıyordu, iri yarağı da kazık gibiydi, demek ki 31 çekmek pek faydalı olmamıştı. Tam yanına yatacağım sırada uyandı, ama beni görünce sesi çıkmadı. Elimle iteledim, yana çekildi, yanına uzandım. Mal mal bana bakıyordu. Elimi attım sikini elledim, tepki vermeyince, “İstemiyormusun? Bu gece seninim, istediğin gibi kullan, 31 çekeceğine beni siksene!” dedim. “Gerçek mi?” dedi. “Evet!” dedim, eğilip sikini elimle tutarak yalamaya başladım. İyi sakso çekerim, gırtlağıma kadar o iri yarrağı yalamaya başladığımda, tepki vermeden kıvranıyordu…

Yanından kalkıp yataktan inerken çok şaşırmıştı, “Bu kadar mı?” dedi. “Sen karşılık verene kadar emeceğim, ama önce şu üzerimi çıkarayım!” dedim. Zaten içimde iç çamaşırım yoktu, pijamamı yukarı kaldırıp çıkartıken birden elini memelerimde hisettim. Pijamamın üstünü çıkarıp yere attıktan sonra beni itekleyip yatağa yatırdı ve bir çırpıda pijamamın altını çıkardı. Eliyle külodumu aradı ama bulamadı, “Haaa, kıllı am öyle mi?” dedi ve amımın kıllarını elleyerek orta parmağını kıllarımın arasından amıma soktu. “Böyle gezmekten hoşlanıyorum, külot giymeyi de pek sevmem, zaten amımın kılları külot vazifesi görüyor!” dedim. “İyi iş valla!” diyerek memelerime yumuldu. “Hmmm, ayvalar da ellenmemiş ve çok sert!” dedi. Memelerimi ilk kez birisi ağzı dolana kadar emiyordu. O memelerimi emerken ben de elimle sikini sıvazlamaya devam ediyordum. 10 dakika kadar memelerimi emmeye devam edince sarsıla sarsıla boşaldım…

Memelerimi bırakıp amıma indi ve “İlk kez kıllı am yalıyorum!” diyerek amımı yalamaya devam etti. Eliyle amımın kıllarını ve dudaklarını ayırıp, içine dilini sokarak emiyor, akan am sularımı yalayıp yutuyordu. Sonra birden yukarı kayarak üzerime geldi ve yarağını amımın dudakları arasına sürtmeye (Badana yapmay) başladı. Yarağının başı arada bir amımın deliğini zorluyor, ucu hafiften giriyordu. Hiç beklemediğim bir anda tam gücüyle yarrağının tamamını amımın derinliklerine sokmasıyla, canımın yanması ve çığlık atmam bir oldu. Korkmuştu, “Ne oldu?” dedi. “Birşey olmadı, sadece kızlığımı bozdun, devam et!” dedim. Durdu, “Ne kızlığı?” dedi. “Bakireydim, devam et hadi!” dedim. “Yok yaa?” diyerek ışığı açtı ve amıma bakmaya başladı. Amımın kıllarından süzülen kanları görünce, “Vaay be, harbiden kızmışsın!” diyerek abanarak yarrağının tamamı amımın içine basarak kökledi ve “Peki o usta sakson neydi?” dedi. “Amaan boşver ve devam et!” dedim ve kalçasından tutup kendime çekerek, “Dibine kadar sok!” dedim. Kalçasını okşayarak, “Hadi erkeğim, iyi bas!” diye diye tamamen azdırdım. Artık sert ve hoyratça sikiyordu amımı, ben de ardı ardına boşalıyordum…

Ben defalarca boşaldığım halde onun siki halen kazık gibiydi. “Onu indirmenin yolunu biliyorum, sen şimdi alta geç, ben üste çıkayım!” dedim. Üzerine çıkmamla Muallayı kapıda bizi izlerken gördüm, amını elliyordu. Muhtemelen deminki çığlığıma uyanıp gelmişti. Eniştesinin yarağını ve amımın kanlarını Muallaya gösterircesine elimle iyice sildim. Sonra eğilip tekrar gırtlağıma kadar o kocaman yarrağı emdikten sonra yarrağın üzerine gelip amımı elimle sabitlediğim gibi yarrağın üzerine oturarak kıvırta kıvırta sokturmaya başladım. Eniştesi bana, “Kıllı am çok canımı yakıyor, seni kılsız da sikmek isterim, harikasın!” diye inliyordu. Ben de Muallaya elimle harika işareti yaparak yarrağın tamamını amımın derinliklerine indiriyordum. Ben, “Hadi erkeğim kökle, içime akıt döllerini!” diyerek ve inleyeyerek, ahh ohhh çekerek sikilmeme devam ederken, o da, “Sessiz ol, yeğenim duymasın, rezil olurum, yuvam dağılır!” deyip alttan köklemeye devam ediyordu…

Ben inleye inleye orgazma ulaşarak yeniden boşalmıştım ve depara kalkmış atın Jokeyi gibi yarrağının üzerinde inip çıkarken, eniştesi birden belime sıkıca sarılıp, “Dur kımıldama, gelmek üzereyim!” dedi. “Boşalıyorsan içime boşal!” dedim ve oturup kalkmaya devam etmek istedim, “Olmaz, kımıldama!” dedi ve kasılmaya başladı, eliyle beni itekleyerek üzerinden indirdi. Ben de hemen sikine sarılıp emmemle birlikte ağzıma boşalması bir oldu. Böğürerek boşalıyordu resmen. Son damlasına kadar emdim döllerini. Yan yana biraz yattık. Beni öpüp, amımın kıllarını bir süre okşadıktan sonra, “Şimdi git, ben de kanlı çarşafı makineye atayım da yıkansın!” dedi…

Odamıza geçtiğimde Mualla ayakta beni bekliyordu. Bana iki tokat atarak, “Sen ne yaptığını sanıyorsun oruspu! Ablamın yuvasını mı yıkacaksın? Hemen toparlanıp siktir ol git!” dedi. Ben de öyle bir niyetimin olmadığını, kimseye birşey söylemeyeceğime dair yemin ettim ve bir gece daha kalmak için müsade istedim. Mualla önce ık mık dediyse de kabul etti. Ertesi gün banyoya girdim amımın kıllarını tamamen kestim ve kaymak gibi yaptım. Amımın kılsız hali de çok hoşuma gitti. O akşam Mualladan yalvar yakar eniştesi ile son kez sikişmek için izin aldım ve o gece eniştesi ile sabaha kadar sikiştim. Sabah odamıza gittiğimde Mualla elinde valizimle beni bekliyordu. Valizimi elime verdikten sonra, “Artık burayı da, İstanbuldaki evi de unut, kendine kalacak başka bir yer bul orospu! Enişteme de kendi isteğinle gittiğini söyle!” dedi…

Üzerimi giyindim ve eniştesine, İstanbulda işimin olduğu için bugün gitmem gerektiğini söyledim. Eniştesi de, “Hep birlikte kahvaltı yapalım da öyle gidersin, ben seni terminale bırakırım!” dedi. Kahvaltıda Muallanın suratı beş karıştı, eniştesi de neyi olduğunu sordu. Mualla bana ters ters bakarak, “Yok birşey!” dedi. Eniştesi üsteleyince ben artık dayanamadım ve “Evvelki akşam biz sikişirken Mualla bizi izledi! Aybaşısı olmasaydı o da bize katılacaktı!” dedim. İkisi de ellerindeki çatalı bıçağı düşürüp, “Neee???” dediler. İkisinin de suratı kıpkırmızı oldu ve dut yemiş bülbül gibi ağızlarından tek kelime çıkmadı. Birkaç dakikalık sessizlikten sonra eniştesinin yarağını ellemeye başladım. Ama koca yarrağı bir kez daha yiyemeden ve Muallayı eniştesinin altına sokamadan kendimi kapıda buldum! Ne yapayım, canım sağolsun, iki gün iyi yarrak yedim, o bana yeter!

Şimdi bir haftadır İstanbuldayım ve geçici olarak başka bir arkadaşın evinde kalıyorum. Mualla telefonuma cevap vermiyor, ben de hergün evine bakmaya gidiyorum geldi mi diye, ama halen Samsunda eniştesinde kalıyor. Umarım Mualla da eniştesinin o kocaman yarrağını yemiştir de, geldiğinde beni affeder!

Nergis..

1269 gösterim, 0 gün

Asıl zevk şimdi başlıyor güzelim!

Anal Seks Hikayesi ✔️, Baldız Seks Hikayesi ✔️, Bayan Seks Hikayesi ✔️, Fantazi Seks Hikayesi ✔️, Öğrenci Seks Hikayesi ✔️, Zorla Seks Hikayesi ✔️ 02 Nisan 2015

Asıl zevk şimdi başlıyor güzelim!.

18 yaşında, 1.70 boyunda, 55 kilo, bir kızım. O kadar iri göğüslü ve iri kalçalı, değilim, ama her erkeğin ilgisini çeken tenim ve uzun bacaklı, bir kızım. Ailemden gelen bir güzelliğim var. Beyaz tenliyim, açık kahverengi saçlarım, deniz mavisi gözlerim var. Kendime bakan ve sürekli güzel, gözükmeye çalışan bir yapıya sahibim. Bu da tabi benim okulun en popüler kızları arasında yer almamı sağlıyor. Arkadaşlarım arasında sürekli iltifat alan biriyim.

Bir gece saat 04:00 civarlarıydı, kapının zilinin çalmasıyla uyandım. Kapının dürbününden baktığımda, ablam kafasını kaldırmaya mecali olmadan, yanında bir erkekle duruyordu. Hemen kapıyı açtım, ablamın hali berbattı. Çocuğun, “Ablanız içkiyi biraz fazla kaçırdı, ben de eve getireyim dedim!” sözleriyle kendime geldim. Çocuk, uzun boylu, biraz yapılı, esmer, kirli sakallı, yakışıklı biriydi. Ablamı tuttum ve yatağına götürmek için çocuktan yardım istedim. Ablamı götürüp yatağına yatırmıştık ki, annemin çığlığıyla irkildik. Annem, “Bu kızdan bıktım usandım artık, bu böyle olmaz ki, kendine gelmesi lazım bunun!” diye bağırırken, çocukla birbirimizin gözlerine bakıyorduk. Ben annemi sakinleştirip odasına yolladım ve ablamı getiren çocuğa teşekkür edip, annem adına özür diledim. Ablamın bu hali ilk değildi ve annemin bu şekilde tepki göstermesi normaldi. Ama çocuk bunu bilmiyordu.

Ona durumu anlattım ve kendisini tanımak istediğimi söyledim. Adının Faruk olduğunu, ablamla 3 gün önce çıkmaya başladıklarını, ablamı fazla tanımadığı için içmesine müdahale etmediğini ve bunun birdaha olmayacağını söyledi. Fazla konuşmadık, vakit geç olduğu için Faruk gitti. Faruğu tanıdığıma hem seviniyor, hemde kıskançlıktan ölüyordum. Böyle yakışıklı bir çocuğun ablamın sevgilisi olması hem çok güzel, hemde çok kötüydü. Gecenin kalan saatlerinde uyuyamamıştım. Hep Faruğu düşünüyor ve onun beni becerdiğini hayal ediyordum. Nede olsa bakire değildim, kızlığımı bundan 2 yıl önce kaymetmiştim. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte kalktım, duş aldım ve kendime geldim. Yeni bir gün başlıyordu. İlla ki Faruğu unuturum düşüncesiyle hazırlandım ve okula gittim. Ama okulda da durum değişmemişti, sadece Faruğu düşünüyordum.

Günler günleri kovaladı, değişen hiçbir şey yoktu, aklımda varsa yoksa Faruk. Ablamın Farukla ilişkisi de halen devam ediyordu. Bir gün okuldan eve geldiğimde, ayakkabılarımı çıkartırken, ablamın inleme sesini duyar gibi oldum. Saate baktım, ablamın bu saatte evde olması pek rastlanılan birşey değildi. Dikkatimi verince seslerin ablamın odasından geldiğini duydum. Sessizce ablamın odasına doğru gittim. Kapıyı bile kapatmamışlardı ve gördüğüm manzara inanılmazdı. İkisi de çırılçıplak, ablam Faruk’un üzerindeydi ve sikişiyorlardı. Kapının ağzında donakalmıştım. Sikişmelerini biraz izlemeye karar verdim. İzlerken, ister istemez elim eteğimin altına gitmiş, amımı okşuyordum. Faruk hızlanmaya başlayınca boşalmaya yaklaştığını anladım. Tam oradan uzaklaşmaya yeltenmiştim ki, Faruk beni gördü. Elim amımda yakalanmıştım! Bana biraz baktıktan sonra, hiçbir şey olmamış gibi ablamı sikmeye devam etti. Hemen kapının ağzından uzaklaşıp odama geçtim. Yatağımda uzanıp, biraz müzik falan dinledim.

Bir süre sonra ablamların odadan çıktıklarını duydum. Vedalaştılar ve Faruk gitti. Faruk gidince ben de odamdan çıktım. Ablam beni görünce, “Aa, sen buradamıydın? Nezaman geldin?” falan dedi. Ben de yeni geldiğimi söyledim, daha fazla konuşmadık bu konu hakkında, günümüze devam ettik. Ama gördüklerim kıskançlığımı tavan yaptırmıştı. Ablamdan nefret eder hale gelmiştim resmen. Bazen (Kendine gel Deniz, sen kim oluyorsun ki?) diyordum. Ama sonra Faruğun yakışıklı yüzü aklıma gelince, ablama olan nefretimden vazgeçemiyordum. Faruk sürekli bizim eve gelmeye başlamıştı. Büyük ihtimalle ben okuldayken sikişiyorlar ve benim gelmeme yakın giyinip, evde normal vakit geçiriyorlardı. Artık ablamın hareketleri bana batar olmuştu. Aralarındaki telefon konuşmalarına kulak kabartıyordum ve anladığım kadarıyla, Faruk ablamı hemen hemen her gün sikiyordu. Acaba ilişkileri sadece seks üzerine mi kurulu diye düşünmeye başladım. Eğer durum buysa, benim açımdan da harika olabilirdi, ben de Farukla sikişebilirdim. Bunu öğrenmek için Faruk’u test etmeye karar verdim.

Bir gün yine Faruk ablamla birlikte evdeyken, banyoya girdim ve duş alıp, bornozumla çıktım. Bornozumun kuşağını bağlamamıştım, göğüslerim ve amım meydandaydı. Faruk ablama çaktırmadan salondan bana bakıyordu, ama ben görmezden geldim. Ben odama giderken, Faruk da ablama WC’ye gideceğini söyleyip kalktı. WC ile benim odamın kapısı karşılıklı idi, bu yüzden odamın kapısını özellikle açık bıraktım. Faruk WC’ye girdi, ama WC’nin kapısını kapamadı, orda dikilmiş bana bakıyordu. Ben onu görmüyor numarasını yaparak bornozumu çıkardım ve domalıp çekmecemden tangamı aldım. Tangayı giydikten sonra arkamı döndüğümde Faruk yoktu, tekrar salona, ablamın yanına gitmişti. Hayal kırıklığına uğramıştım, sinirlerim bozulmuş ve sadece tangamla yatağıma oturmuş ağlıyordum. 15-20 dakika sonra Faruk birden odama daldı. Gülerek, “Merak etme, seni de sikeceğim!” deyip yanıma geldi. Ben şok olmuştum ve sanki istemiyormuşum gibi, “Ne diyorsun be? Kendine gel, saçmalama!” dedim. Birden elimi tutup beni kaldırdı ve iki kolumu arkamda çapraz yapıp birleştirdi, bornozumun kuşağıyla ellerimi arkamdan bağladı. Herşey saniyeler içinde olmuştu.

“Seni ilk gördüğümden beri sikmek istiyordum, işte o an geldi!” dedi ve beni Patates çuvalı gibi yatağa fırlattı. Popoma sertçe bir şaplak atınca, ben çığlığı bastım. “İstediğin kadar bağır güzelim! Seni kim duyar? Ablanı uyku hapıyla uyuttum! Annenin bugün eve gelmeyeceğini de biliyorum! Hiç kendini yorma, seni çatır çatır sikeceğim!” dedi ve popoma sertçe bir tokat daha attı. Popom resmen yanıyordu. Tamam, Farukla sikişmek istiyordum, hemde çok, ama bu benim hayal ettiğim sikiş değildi. Elimde olmadan ağlamaya başladım. Ama onun umurunda değildi, “İstediğin kadar ağla yavrum! Ağlasan da, zırlasan da, bu yarağı yiyeceksin!” dedi. Tişörtünü çıkartırken, ellerim bağlı olmasına rağmen yataktan kalkıp kaçmaya başladım. Ama bu şekilde nereye gidebilirdim ki? Arkamdan koşup beni yakaladı ve suratıma sertçe bir tokat attı. Dudağımın patladığını hissettim. Beni tuttuğu gibi tekrar yatağa fırlattı. “Demek kaçarsın ha?” diyerek, pantolonunun kemerini çıkarıp, kemerle de ayaklarımı bağladı. Yatakta kurbanlık koyun gibi yatıyordum.

Beni yatağın kenarına çekti. Şimdi vücudumun üst kısmı yatakta, dizlerim yerdeydi. Tangamı yırtarak çıkardı ve “Al bakalım orospu!” demesiyle amımda koca sikini hissetmem bir oldu. Sikinin hepsini bir anda amıma köklemişti. Avazım çıktığı kadar bağırdım, ama Faruk hiç istifini bozmadan hızlı hızlı amımda gidip gelmeye başlamıştı. Kendi kendime (Çaren yok kızım, Faruk boşalıp rahatlayana kadar, en azından bir parça zevk almaya bak!) dedim. Her köklediğinde, siki resmen amımı dolduruyordu. Öyle ki, ben bir süre sonra orgazm olacağımı hissettim. Ama onun bunu bilmesini istemiyordum. Fakat sanki beynimi okuyordu, yine götüme şaplak atıp, “Sen de zevk alıyorsun, bunu biliyorum, saklama boşuna!” dedi. Artık dayanamadım ve “Evet, zevk alıyorum! Sik beni! Parçala amımı götümü!” diye bağırmaya başladım. İstemsizce çıkıyordu bu kelimeler ağzımdan, ne dediğimin farkında bile değildim. Ve çok geçmeden çığlık çığlığa orgazm olup boşaldım.

Faruk bu vaziyete fazla dayanamadı ve sikini amımdan çıkartıp, saçlarımdan tutarak sikini ağzıma soktuğu gibi boşalmaya başladı. İlk defa seks yapmıyordum, ama ilk defa ağzımda sperm hissediyordum. Tadını beğenmemiştim ve siki ağzımda olduğu için spermleri tüküremiyordum da. Faruk bütün spermlerini ağzıma boşaltmış ve zorla yutturmuştu. Ama boşaldığı için seviniyordum, sonunda bitmişti. Artık ellerimi çözmesini bekliyordum, ama nerdee! Götümün deliğinde parmağını hissetmemle, başıma gelecekleri anladım. Anal hiç yapmamıştım ve yapmak istemiyordum. Bir keresinde, Faruğun sikinin yarısı kadar siki olan biriyle denemiştim, ama ona bile götümü vermemiştim. Çok acıyordu ve tatlı canlılığım buna engel oluyordu. Ama bu durumda Faruğa hiçbir şekilde karşı koyamazdım, sadece yalvararak yapmamasını söyledim. Ama onun, “Asıl zevk şimdi başlıyor güzelim!” demesiyle sikinin başını göt deliğimde hissetmem bir oldu. Korkudan kendimi kastığım için, bir türlü sikini götüme sokamıyordu. Biraz uğraşıp sokamayınca deliye döndü ve o sinirle tekrar amıma kökledi. Yine seri bir şekilde amımda gidip gelmeye başladı…

Ben amımdan sikilmenin verdiği zevkle uçuyorken, hiç beklemedğim bir anda sikini amımdan çıkartıp götüme soktuğunda neye uğradığımı şaşırdım. Acıdan dolayı beynimde şimşekler çakmıştı. Sonunda ben yenik düşmüştüm yine. Siki büzüğümü yırta yırta köküne kadar götüme girmiş ve zevki ona, acısı bana kalmıştı. Bu acıya daha fazla dayanamayıp bayılmışım. Ayıldığımda, ellerim ayaklarım serbest bir şekilde, yatağımda tekbaşıma çırılçıplak yatıyordum. Saate baktım, gece 03:00 idi. Götüm halen müthiş acıyordu, elimi arkama atıp yokladım, elime bir parça kanla karışık sperm geldi. Bayılmama aldırış etmeden götümü hoyratça sikip gitmişti. Ona kızamıyordum bile, bunu ben haketmiştim!

Deniz..

1225 gösterim, 0 gün

İlk kez canlı yarak görüyordum!

Anal Seks Hikayesi ✔️, Bakire Seks Hikayesi ✔️, Bayan Seks Hikayesi ✔️, Evli Seks Hikayesi ✔️, Fantazi Seks Hikayesi ✔️, Öğrenci Seks Hikayesi ✔️, Olgun Seks Hikayesi ✔️ 02 Nisan 2015

İlk kez canlı yarak görüyordum!.

1.70 boy, esmer güzeli, kendince güzel, sayılacak, etrafımdakilerin söylediklerine göre manken, gibi bir kızım. Ailem köy kökenli tutucu bir aile olduğu için, buralardaki kızlara göre daha kısıtlı gezer, giyinirdim. Babam sitenin kalorifer işi gibi teknik işleriyle ilgilenir, annem ise ev işlerine gider. Ablam 23 yaşında, ve evli. Bir de bu sene Üniversiteli, oldup okumaya giden erkek kardeşim var. Burdaki seks hikayeleri, ile ilgilenmem, İstanbul’dan tatile gelen, çok iyi anlaştığım kız arkadaşım Ebrunun tavsiyesi ve ısrarıyla oldu.

Ben liseyi bitirince okumamıştım. Evde kalıp anneme ve babama yardım ediyordum. Yazın Ebru tatile gelir, Tekirdağda okullar açılıncaya kadar kalıp, daha sonra İstanbula dönerdi. Ebru, ailesinin durumu çok iyi olduğundan ve evin biricik kızı olduğundan çok rahat davranan biriydi. Sadece yazları görüşsek te, Ebru benim çok iyi anlaştığım tek arkadaşımdı. Bu yazın da yine geldi. Ebruyla olunca, ailem benim gezmeye ve denize gitmeme daha rahat izin verirdi. Deniz kenarında yaşamamıza rağmen pek denize girdiğim yoktu, sadece ablam bize geldiğinde ailece gidersek, yada Ebru ile babası babamdan izin aldığında gidiyordum.

Yine yazın sonuydu. Ebru, ailesinin geri döneceğini, ama kendisinin bir 10 gün daha (okullar açılıncaya kadar) kalacağını söyledi. Haftasonu bir akrabasının yazlığına Cumadan gidip Pazartesi döneceklerini, benim de gelmemi istedi. Ben de ailemin izin vermeyeceğini, sadece babasının babamdan izin alırsa gelebileceğimi söyledim. Ebru da babasından rica etti. Ebrunun babası (Mustafa abi) 45 yaşında, atletik, uzun boylu ve karizmatik biriydi. Babamla da araları iyi olduğundan, babama ısrarı sonucu bana izin aldı. Cuma sabahı, ben, Ebru, Mustafa abi ve eşi Gülçin teyze ile, kalacağımız akrabalarının yanına gittik. Gittiğimiz yazlık Ebrunun teyzenin yazlığıydı. Ebrunun teyzesi, eniştesi ve oğlu Kaan bizi sıcak bir şekilde karşıladılar ve yazlığa yerleştik.

Öğle yemeğimizi yedikten sonra denize gitmeye hazırlanırken İstanbuldan bir telefon geldi. Ebrunun anneannesi rahatsızlanmış, hastaneye kaldırmışlar. Bu haber üzerine tüm aile tatili kesip İstanbula dönecekken, Ebrunun annesi eşine, “Mustafa sen çocuklarla kal, biz eniştem ve ablamla gider gerekeni yaparız.” dedi. Diğerleri de onayladı. Dolayısıyla ben, Ebru, teyzesinin oğlu Kaan ve Ebrunun babası Mustafa abi kaldık. Onları yolcu ettikten sonra biz de zaten deniz hazırlığımızı yapmıştık, denize gittik…

Ebru, Kaan ve ben denize girerken, Mustafa abi deniz kenarında güneşleniyordu. Deniz içinde Ebru ile Kaan bir hayli birbiriyle şakalaşıp el kol harektleri yapıyorlardı. Bense biraz tutuk ve çekingendim, onların biraz uzağında yüzüyordum. Bir ara dikkatimi çeken ilginç birşey oldu, Kaan Ebrunun göğüs ve kalçalarını elliyor, Ebru ise Kaana babasının görebileceğini, rahat durmasını söylüyordu. Bir hayli geçmişti ki ben sıkılmış kenara çıkmıştım. Mustafa abinin yanına selam verip uzandım. Mustafa abi mayo ileydi ve önündeki kabartı çok belli oluyordu, biran oraya gözüm takılmıştı. Mustafa abi gülerek, “Hayırdır Banu durgunsun, neden yüzmüyorsun?” dedi. Ben sadece, “Şeyy… ben denize girmeyi pek sevmem, sizin hatrınız için geldim.” dedim. Mustafa abi, “Sağol, bizi kırmadığın için teşekkür ederim.” dedi…

Neler yaptığımı, nasıl zaman geçirdiğimi sormaya başlamıştı ki, konu döndü dolaştı, erkek arkadaşım olup almadığına geldi. Bugüne kadar sadece Lisede bir kez olduğunu, bir de bizim sitede çalışan birinin sürekli benle arkadaş olmak istediğini, ama babamdan korktuğum için bunu kabul etmediğimi anlattım. O sırada yanımıza Ebru ve Kaan geldi, büfeye gidip birşeyler alacaklarını söyleyip izin istediler. Babası da izin verdi, bize de dondurma ve su almalarını istedi. Onlar gittiler, biz halen oturuyor, sohbet ediyorduk. Akşam üzeri olmuştu sahilde çok kimse de kalmamıştı. Bir ara ben, “Mustafa abi ben de gidip Ebruya bakayım.” dedim. “Tabiki!” dedi…

Ben büfeye giderken elbise değişim kabinlerinin arkasında öpüşen kişileri fark ettim. Biraz daha yaklaşınca bunların Ebru ile Kaan olduğunu gördüm, adeta kendilerinden geçmişlerdi, birbirlerini yiyecekmiş gibi dudakları yapışmış, Kaan Ebrunun kalçalarını okşuyordu. Şok olmuştum. Gerçi Ebruyu erkeklerle bu şekilde ilk görüşüm değildi. Ebru çok rahat bir kızdı ve onun için böyle işler normaldi. Ama bu başkaydı, Kaan teyzesinin oğluydu. Bir süre onları izledim, onlar beni farketmemişti. Biraz daha yiyişip toparlandılar, yola çıkıp büfeye gideceklerken, ben arkalarından seslendim. Bana bir arkadaşlarını gördüklerini, biraz onunla sohbet ettiklerini, daha büfeye yeni gideceklerini söylediler. Ebru, istersem benim de büfeye gelebileceğimi söyledi. Ama ben babasının yanına döneceğimi söyleyip, geri döndüm. Onlara maydonoz olmak istemiyordum…

Ben tam babasının yanına vardığımda, babası yazlığa dönüp şirket ile bir işi olduğunu, onu internetten halledeceğini, istersem benim Ebruları bekleyip onlarla dönebileceğimi söyledi. Ben de yazlığa dönmek istediğimi, sıkıldığımı söyledim. “Tabi, gel!” dedi. Ebruyu da arayıp, bizim yazlığa döneceğimizi, kendilerinin de işleri bitince yazlığa gelmelerini söyledi…

Yazlığa gittik. Mustafa abi bilgisayarın başına geçti. Ben de banyoya girip bir duş almayı geçiriyordum aklımdam. Odama girip havlumu bırakıp, duştan sonra üzerime giyeceğim elbiselerimi hazırladıktan sonra üzerimdeki mayo ile banyonun yolunu tuttum. Mustafa abiyi bilgisayarın başında zannederek üzerimdeki mayonun askılarını indirip banyoya girdiğimde şok olmuştum. Mustafa abi çırılçıplak banyodaydı ve duşa girmek üzereydi. Plajda mayosuyla gördüğüm kabarık önü, bu defa herşeyiyle karşımdaydı. Ben şaşkınlıkla kocaman yarağına bakarken, o da elimle kapatmaya çalıştığım göğüslerime bakıyordu. Şaşkınlığım geçtikten sonra, “Şeyy, ben sizi bilgisayarın başında sanmıştım, özür dilerim…” derken, Mustafa abi yanıma yaklaştı ve çok güzel olduğumu, gelmemi istedi. Donup kalmıştım adeta. İlk kez böyle birşeyle karşı karşıyaydım. Daha önce çevremde sadece Ebruyu erkeklerle ve bir kez de ablamı eniştemle sevişirken gören ben, ilk kez canlı yarak görüyordum!

Ellerim halen göğüslerimdeydi. Mustafa abi istersem dokunabileceğimi söyledi. Ben ise halen kendime gelememiştim ve o şaşkınlıkla, “Şeyy, ilk ilk kez görüyorum…” dedim. Mustafa abi dudaklarıma yapıştı ve öpmeye başladı. Bugün gördüklerimin tesiriyle karşılık bile veremedim. Üstelik çok hoşuma gitmişti, ilk kez bir erkek tarafından öpülüyordum. Mustafa abi beni kendine çekti, rahat olmamı, beni çok güzel bulduğunu, beni istediğini söylerken, halen beni öpüyor, elleri ile göğüslerimi kalçalarımı sıkıyordu. Ben ise birşey yapamıyor, karşılık dahi vermiyordum, ama hoşuma gidiyordu. Beni iyice saran Mustafa abi üzerimdeki mayoyu aşağı çekerek beni çıplak bıraktı, elimden tutarak elimi yarağına götürdü. Yarağı büyük ve kalındı. Nedense o an aklıma seks hikayelerinde okuduğum kalın yaraklar geldi…

Yarağı elimdeydi, okşamamı istedi, ben ise sadece avuçladım. O ileri geri yapıp, kalçalarımı ve amımı okşuyor, göğüslerimi sıkıp, dudaklarımı öpüyor, beni iyice zevk sarhoşu yapıyordu. Okadar zevk almaya başladım ki, amımın sulandığını hissettim. Ben de karşılık vererek, elimdeki yarağını sıkıp, dudaklarına yapıştım. Acemice öpüşmem onun daha hoşuna gitmişti. Beni tekrar sarıp, boynumu yalıyor, göğüslerimi ısırıyordu. Beni omuzlarımdan aşağı ittirerek önünde diz çökmemi sağladı, “Yala!” dedi. Ben ise daha önnce hiç yapmadığımı, nasıl olduğunu bilmediğimi söyledim. Yarağını ağzıma götürmek istedi, ama ben ağzımı kaçırınca, beni ayağa kaldırdı, kendisi önümde diz çökerek amıma yumuldu. Amımı çok hızlı yalıyor, adeta beni çıldırtıyordu. Bu arada parmakları ile de götümün deliğini zorluyordu…

Ben artık iyice kendimden geçmiştim. Hayatımda ilk kez, üstelik babam yaşında biri ile sevişiyordum. Mustafa abi çok iyi sevişiyordu, fakat götüme soktuğu parmağı canımı acıtıyordu. Biran, “Ayyy!” diyerek irkildim. “Ne oldu, canın mı yandı aşkım?” diyerek kibarca sordu. “Mustafa abi ben ilk kez böyle birşey yaşıyorum, bence bu yaptığımız çok yanlış!” diye itiraz etmek istedim. Ama o, “Bana abi deme, aşkım de! Herşeyin bir ilki vardır, merak etme güzel olacak!” diyerek yine beni önünde diz çökertti. Yarağını ağzıma vermek istiyordu, ama ben alamıyordum, kalındı ağzıma girmiyordu. “Öp onu, yala!” dedi. Tam öperek yalamaya başlamıştım ki, saçlarımı çekti. Can acısıyla ağzımı açmam ve o kalın yarağın ağzıma girmesi bir oldu. Ağzım yırtılacak gibi, kusacak gibi oluyordum. Ama Mustafa abi çıkarmama izin vermiyor, başımdan tutarak adeta ağzımdan sikiyordu beni. Ben bu arada birkez daha ıslanmıştım. Mustafa abi de fazla dayanamayıp ağzıma boşalmaya başladı. Çok kötü bir tadı vardı, hemde çok geliyordu. Boğulacak gibi oldum. Zorla çıkarmıştım ki ağzımdan, çıkarmamla lavaboya kusmaya başlamam bir oldu…

Ben lavobaya dönmüş kusarken, Mustafa abi arkadan kalçalarımı ve amımı yalıyor, parmağını amıma sokuyordu. Ben halen kendime gelememiştim, fakat o anda tek düşündüğüm şey kızlığımdı. Ona bakire olduğumu, kızlığıma zarar vermemesini istedim. Mustafa abi de bunun üzerine amımı parmaklamayı bırakıp, parmağını götüme sokmaya başladı. Canım acıyordu, ama Mustafa abi çok iyi biliyordu işini, bana zevk te veriyordu. Ben önünde domalmış durur halde lavaboda ağzımı yıkarken, o ise parmağını götümde ileri geri yaparak sırtımı yalıyordu. İyice çıldırmıştım ve kendimi daha da ona teslim etmiştim. O da bunu anlayınca yarağını götüme sokmaya çalıştı. Yarağını götümün deliğinde iyice hissettim, fakat kalındı ve girmiyordu. Aslında korkuyordum da, istiyordum da…

Bana, “Böyle kal!” diyerek, banyo dolabından losyon aldı, bolca yarağına ve götüme sürdü. Ben olacakları beklerken yine yarağını götüme zorladı. Yine girmiyordu. “Kendini rahat bırak, sıkma!” diyerek, lavobayo doğru dahada domalmamı istedi. Dediklerini yaptım, yeniden zorladı. Birden içimde tarif edilemeyecek acı hissetim, beynimde şimşekler çakıyordu. “Çıkarrr!” diye bağırıyordum, fakat kaçamıyordum çünkü kafam lavabonun altındaki duvara dayanmış, Mustafa abi de beni sıkıca kavramıştı. O kocaman yarak götümde yavaş yavaş ilerlerken, ben ise artık acıya dayanamıyordum ve ağlıyordum. Elim ayağım kesilmişti. O ise hala götüme sokmaya devam edip, “Geçti aşkım, girdi, az kaldı!” diyordu. Kasıklarını kalçalarımda hissetiğimde acıdan kendimden geçmiş ve bayılmışım…

Ayılıp kendime geldiğimde yatak odasındaydık, yüzüstü yatıyordum. Mustafa abi kasıklarımın altına yastık koyup beni domaltmış, arkamda götümü sikiyordu. Bende hal kalmamıştı, o ise sürekli abanıyor, sırtımı ensemi öpüyor, götümü sikmeye devam ediyordu. 15-20 dakikadır sikmesine rağmen boşalmamıştı. Garip tarafı, bu iş bana acının yanında zevk te veriyordu. O zevkle ben de kalçalarımı ona itiyor karşılık veriyordum. Mustafa abi müthiş bir tecrübeyle sikiyordu götümü. O kalın büyük yarağın içimde olduğuna ve götüme nasıl alabildiğime halen inanamıyordum. Her tarafım uyuşmuş ve götümün deliğini hissetmiyordum. Artık bende hal kalmamıştı, “Mustafa abi boşalll!” diye yalvarmaya başladım. İyice hızlanmıştı. Ben zevk ve acıdan yatağı dişliyordum. Sonunda acaip bir hırıltı ile götüme boşaldı…

Yarağını götümden çıkarıp, yarağını çarşafa sildi. Bana iltifatlar ediyor, “Seni çok seviyorum aşkım, karıcığım!” diyor, omuzlarımı, sırtımı, belimi, götümün yanaklarını öpüyordu. Ben halen o acı ve şaşkınlıkla, şok bir halde yatakta yüzüstü yatıyordum, sesim çıkmıyordu. Derken alt kattan sesler duyuldu, kesin Ebru ile Kaan gelmişlerdi. Mustafa abi mayosunu giyip bilgisayarın başına giderken, ben de dölden sırılsıklam olmuş çarşafı alıp banyoya koştum…

Banu..

1335 gösterim, 0 gün

Sikilirken bir yandan oral seks yapma hayalim var!

Anal Seks Hikayesi ✔️, Bayan Seks Hikayesi ✔️, Escort Seks Hikayesi ✔️, Fantazi Seks Hikayesi ✔️, Grup Seks Hikayesi ✔️, Swinger Seks Hikayesi ✔️ 02 Nisan 2015

Sikilirken bir yandan oral seks yapma hayalim var!.

22 yaşında, balık etli, 1.72 boyunda, kızıl saçlı, swinger, ruhlu bir kızım. Seks yapmayı ve cinsellikle ilgili her konuyu çok merak ediyor ve seviyorum. Escort bayanlar, mesela çok ilgimi çeker. 7 yıldır birlikte olduğum sevgilimle ilk cinsel deneyimlerimi yaşıyorum. Fırsat buldukça abuk subuk yerlerde çılgınca seks yapıyoruz. Kerem’e duyduğum bağlılık, bende onu doyurma isteği uyandırıyor. Onunla sikişirken inanılmaz zevk alıyorum.

Yine de sevgilimin siki ortalama bir büyüklükte olduğu için, aklımda zaman zaman değişik fantaziler, zenciler ve hatta grup seks canlanıyor. Bunları sevgilime anlatığımda, bunun kötü bir şey olmadığını, sadece dişiliğimin çok güçlü olduğunu söyler, beni fantazi kurmaya teşvik eder ve daha ateşli sevişmemi sağlar. Hatta bazen özellikle grup pornosu açar ve tost yapılan kızları bana izletir, “Onlara özeniyor musun?”, “Sen de böyle sikilmek istemez misin?”, “Bak kıza, 2-3 tane erkeği aynı anda doyuruyor!” gibi sözler söyler, beni o filmlere özendirirdi.

Kerem yıllardır İstanbul dışında Ayvalık’taki yazlıklarında tatil yapar ve oradaki arkadaşlarıyla zaman geçirir. Bu yıl anneannesinin hastalığı nedeniyle ailesi tatile çıkamadı ve Kerem anahtarı alarak Ayvalık’a gitti, tabi ki boş evden yararlanmak için beni de yanında götürdü. Eve girdiğimiz ilk andan itibaren, her gün dörder beşer kez sikti beni, ben de aldığım zevkten hoşnut bir şekilde tatil yapıyordum. Kerem beni yazlık arkadaşlarıyla tanıştırdı. Gündüzleri grup halinde denize girip, geceleri de sabaha kadar kağıt oynayıp, dans edip, içerek zamanımızı geçiriyorduk. Kısa sürede sevgilimin oradaki en yakın iki arkadaşı olan Ege ve Cenk’le yıllardır tanışıyormuşum gibi samimi olmuştuk ve dördümüz neredeyse günün 18-19 saatini beraber geçirir hale gelmiştik. Tabi ki benimle samimiyetleri ilerledikçe, erkekler arasında el şakaları, küfürler, bel altı konuşmalar artmış, birbirimize takılmaya başlamıştık. Bir de sürekli Cenk’in sikinin büyüklüğüyle ilgili üstü kapalı espriler yapılıyor, ancak konu hemen geçiştiriliyordu.

Daha önce hiç bu kadar erkek muhabetinin döndüğü bir ortamda bulunmadığımdan önceleri rahatsızlık hissettim, ancak bir iki gün içinde hoşuma gitmeye başlamıştı. Laf dönüp dolaşıp birbirimizin seks hayatına geliyor, çift olduğumuz için de Kerem’e ve bana, Ege ve Cenk’ten sorular yağıyordu. Bir gece Cenk, “Hadi bakalım, herkes fantezilerinden bahsetsin!” dedi ve ilk cevap hakkını da bayan olduğum için bana verdi. Ben tabi ki işin farkındaydım, Cenk ve Ege’nin benim aklımdakileri öğrenip, daha sonra beni düşünerek 31 çekeceklerinden emindim. Kerem ise alkolün etkisiyle durumun farkına varamamıştı ve hala saf saf arkadaşlarının bu sorularına gülüyordu. Açıkcası bu beni biraz kızdırmıştı, her ne kadar çocukluk arkadaşı da olsalar, erkeğimden bana sahip çıkmasını, kıskanmasını beklemiştim. Bunlar aklımdan geçerken, biraz sinirlendiğimden, biraz da alkolün etkisiyle ağzımdan, “Ben hep grup seks hayal ederim, bir yandan verirken bir yandan oral seks yapma hayalim var!” deyiverdim. Ve ortamda bir anda sessizlik oldu. İki azgın erkeğin o anda aklından benim vücudumun geçtiğinden adım gibi emindim. Daha sonra sessizliği bozmak için ben Kerem’e sordum ve böylece geçiştirilmiş oldu.

O gece güneş doğana kadar içip eğlendik ve en sonunda içimizdeki ateşi söndürmenin en güzel yolunun denize girmek olduğuna karar verdik. Denize 500 metre kadar bir yürüme mesafesi vardı ve Cenk yolda sürekli, “Ben mayomu çıkararak yüzmek istiyorum!” deyip durdu. Kerem ise Cenk’i, “Saçma sapan konuşma, yüzeceksen adam gibi yüz!” diyerek azarladı. Bense kendi kendime, (Bu ne kadar güzel olurdu!) diye düşünüyordum. Bu konuşmalar eşliğinde sahile geldik. Havada bir Toplu Seks rüzgarı esiyordu. Koşa koşa suya atlayıp yüzmeye başladık. Ancak benim içimdeki ateş halen devam ediyor, alkolün etksiyile buz gibi soğuk suyu hissetmiyordum bile. Ben kulaç atarken erkekler arka tarafta kalmıştı ve onların gülüşmelerini duyup arkamı döndüğümde, Cenk’in mayosunu elinde salladığını gördüm. Tam gülerken mayo elinden fırladı ve benim olduğum tarafa doğru suya düştü. Mayosunu almak için çabuk birkaç kulaçla yanıma geldi Cenk. Ben de tam o sırada suya dalmıştım ve gözlerim açık yüzüyordum, fakat onun bana doğru geldiğini görmemiştim. Suyun içinde kafamı çevirmemle birlikte gördüğüm şeyle beynimden vurulmuşa döndüm. O bulanıklığın içinde pek seçemesem de Cenk’in bacaklarının arasında bileğimden biraz daha kalın bir yarak sallanıyordu. Çok uzun değildi, ancak o kalınlıkla bir kadının yaşamak isteyeceği her şeyi yaşatabilirdi. İki saniye kadar baktıktan sonra kendimi suyun yüzeyine zor attım ve doğruca sevgilim Kerem’in yanına yüzdüm. Sonra da sudan çıktım…

Sonra Ege ve Cenk’i orda bırakıp, Kerem’le eve döndük. Sevgilime birlikte duşa girmek istediğimi söyledim, tabi ki benim boğa fırsatı kaçırmamak için beni kucakladığı gibi küvete götürdü. Üstlerimizde sadece mayolarımız vardı. Canım deli gibi yarak yemek , sikilmek istiyordu. Kerem mayosunu indirmesiyle birlikte aleti dışarı fırladı, şimdiye kadar hiç olmadığı şekilde sert ve kalkık haldeydi. Erkeğimi öyle görünce dayanamadım, önünde diz çöküp uzun tırnaklarımla kasıklarını hafiften çizdim. İnce parmaklarımla yarağını kökünden tuttum ve dilimle başının alt kısmına hassas darbeler atmaya başladım. Daha sonra dilimi tamamen etrafında gezdirmemi istedi ve dediğini yaptım. Yarağı sırılsıklam olmuştu, ancak daha fazla istiyordum. Elimle sıkıca tutup ağzıma aldım ve azgın bir şekilde, şehvetle, iştahla, emmeye başladım. Bakire iken Kerem’i tatmin etmek için uzun uzun (bazen 1 saat) sakso çekerdim, o zamanlardan kalma alışkanlıkla boğazıma kadar tamamını aldım, dilimi de ağzımdaki sert et parçasının etrafında dolaştırmaya çalışıyordum. İşte o anda gözümün önüne gelen tek görüntü Cenk’in aleti oldu. Gözlerimi kapattım ve Cenk’in yarağını emdiğimi hayal etmeye başladım. Ben böylece daha istekle emiyordum, emdikçe de ağzımdaki yarak daha bir damarlanıyor, iyice şişiyordu. Kerem ise bir yandan ağzımı sikerken, bir yandan memelerimi sıkıştırmaya başlamıştı. Ensemden tutup beni kendine çekiyor beni de çıldırtıyordu…

Sikini ağzımdan çıkarıp beni yüzüstü yere yatırdı. Önce kalçalarımı okşamaya başladı. Bunun beni her şeyden çok azdırdığını biliyordu. Bir yandan elleriyle götümü sıkarken, bir yandan sırtımı ve belimdeki gamzeleri yalamaya başladı. Bunun etkisiyle zaten ıslak olan amım vıcık vıcık oldu. “Daha fazla dayanamıyorum erkeğim, lütfen artık sok içime!” derken amımın dudaklarının birbirinden ayrıldığını hissettim. O anda dünyanın en mutlu kadını olduğumu hissetmiştim (Halbuki daha yaşayacaklarımdan haberim yoktu!). Ayaklarımda ufak titremeler oldu. Kerem’den sadece bir “Ahh!” sesi geldi. Bense derin derin iç çektim ve kendimi üstümdeki sevgilime bıraktım. Sevgilim hiç olmadığı kadar azgın bir şekilde amıma gidip gelmeye başlamıştı. Ben inlemeyle karışık, “Erkeğim, sik beni, batır yarağını karının içine, istediğin gibi düz, becer beni!” diyordum. Kerem de üstüme tamamen eğilmiş, ensemi yalıyor ve ısırıyordu. Sıcacık nefesini ve hırıltısını kulağımın arkasında hissederken, adeta bir vahşinin tecavüzüne uğruyordum.

Aniden durup, küvete geçti ve sırtüstü yattı, üstüne oturmamı emretti. ben de uslu bir kızlar gibi dediklerini yaptım. Bacaklarımı açıp sikini elimle dikleştirdim ve kafasıyla deliğimi ve klitorisimi biraz okşadıktan sonra kendimi aşağı bıraktım. Bu pozisyondayken daha derine giren yarağı beni göklere uçurmuştu. Hızlı nefes alıp vermesinin arasında, “Gözlerini kapat ve başka bir yarak düşün!” dedi. Aklıma ilk gelen tabi ki Cenk olmuştu ve inlercesine Cenk’in adını söyledim. Bana, “Sence nasıl bir siki vardır?” diye sordu. Tam keyifle anlatmaya başlıyordum ki durdum, çünkü ne kadar zevk alsam da Cenk’in aletini gördüğümü Kerem’e söylememeliydim. O yüzden hayal ediyormuş gibi yapıp, “Upuzun bir yarağı var, kafası mantar gibi şiş ve gövdesi damarlı. O kadar güçlü görünüyor ki… Eme eme morartıyorum!” dedim. Tabi ki bunları söylerken kalbimin çarpıntısından ve nefes alıp vermeye çalışmaktan zar zor konuşuyordum. Bunları duyduktan sonra Kerem amıma daha sert ve hızlı şekilde sokup çıkarmaya başladı. Bir yandan da elini klitorisime dayadı ve yumuşak şekilde okşamaya başladı. Onun dokunuşuyla birlikte tüm vücudumun kasılmaya başladığını hissettim. O günkü ilk orgazm zirveme ulaşmıştım, ama halen yıllardır seks yapmamışım gibi zıplamaya devam ediyordum içimdeki kütük gibi yarağın üstünde.

Derken beni kalçalarımdan tutup kasıklarına bastırdı ve bir süre öylece bekledi. O sırada da boş durmamış, dikleşip memelerimi yalamış, uçlarını koparırcasına ısırmıştı. Meme uçlarım mosmor hale gelmişti emilmekten. O keyifle ben de gaza geldim ve kendi göğüslerimi yalamaya başladım. Tam o sırada erkeğim tekrar amıma pompalamaya başladı, aldığı zevki yüzünden okuyordum ve bu bana amımın sikilmesinden daha da büyük zevk veriyordu bu Sikiş .

Durup beni döndürdü ve domalttı. Rahat pozisyonu bulduktan sonra yarağını amımda hızlı şekilde kaydırmaya devam etti ve bir hayvan gibi anırmya başladı. Arkamda böylesine vahşi ve hükmedici bir erkeğin olmasından çok keyif almıştım. Bana, “Orospu karım benim, bu gün amını dağıtıcam senin, yarağa doyacaksın, saatlerce bana verip benim olacaksın!” gibi şeyler söylüyordu. Böyle seslenilmek beni en üst noktaya taşımıştı ve bir kez daha ellerim ayaklarım zangır zangır titreyerek boşaldım. Amımdan sular akıyordu ama Kerem halen durmamış, benim boşalmış olmama aldırış etmeden bir boğa gibi amımı sikiyordu. Elimi arkaya atıp taşaklarıyla oynamaya başladım, yumurtalarını elimde çeviriyordum. Sonra da kökünü sıkıca tuttum ve çekmeye başladım. Harika bir tempo tutturmuştuk, elimin hızıyla amıma girip çıkan yarak muhteşem bir uyum yakalamış ve ikimiz de aldığımız zevke kendimizi kaptırmıştık. Kerem hiç ses çıkarmadan sikmeye devam ediyordu. Bense içimden çok kısık bir çığlık eşliğinde ağzımı açmışım, sanki bir başka yarağın kafasını yalıyormuşum gibi dilimi dışarıda gezdiriyordum. O sırada aklımda tamamen Cenk’in yarağını ağzıma almak vardı !

Bana yıllar kadar uzun gelen bir süre siktikten sonunda Kerem ellerini belime attı, sıkıca kavradı ve beni kendine çekerek sikmeye başladı. Böylece daha derine giriyor, neredeyse taşaklarını bile amıma sokacak kadar bastırıyordu. Ben, “Aaahhhh, evettt, aaaaah!” diye incecik sesimle inlerken, o da hırlamaya ve adımı haykırmaya başladı. Ben zevkin en uç noktalarında uçarken, Kerem de şiddetle amıma boşalmaya başlamıştı. İçime akan sıcaklıkla daha da çıldırdım! Ne biçim bir orgazm yaşıyordum !! Kendimi geri itip sokmaya devam etmesini istiyordum. Döller amımdan akmaya başladığında, amımdaki yarak da küçülmeye başladı ve Kerem üstüme yığılıp öylece kaldı. Halinden hoşnut şekilde, bana, “Az önce kimin aletini yaladığını hayal ettin, bu nasıl bir seks fantazisi !! Birini ağzına almak istediğini apaçık gördüm, kimdi o?” diye sordu. Ben de bu sefer tereddütsüz bir şekilde, “Cenk!” dedim. “Yine mi Cenk? Neden özellikle Cenk?” diye sorduğunda ise, Cenk’in kalın yarağını nasıl gördüğümü ve aklıma nasıl kazındığını anlattım…

O gün bir süre uyudu uyuduktan sonra, akşamüstü tekrar denize gitmek için kalktık. Sandviçlerimizi hazırladım ve yola çıktık…

İrem..

1165 gösterim, 0 gün

Sayfa 4 of 12 1 2 3 4 5 6 12
  • İçeri bir baktım, karım serdal’la sikişiyor!

    Tarafından AÇIK 04 Nisan 2015 - 0 Yorumlar

    İçeri bir baktım, karım serdal’la sikişiyor!. Tatilde eşimle Antalya, Side’ye gitmek için yola çıktık. Bayram arifesiydi. Bayram süresince kalacaktık. Özgürlük arıyorduk, değişik yer ve ortamlarda bulunmak bize zevk veriyordu. Çünkü dilediğimiz gibi davranıyorduk. Eşim harika bir kadın, fiziğide öyle. Aramızda hiç bir konuda kısıtlama yok. Arabamızla yola koyulduk, hava çok güzeldi. Antalya’ya yaklaştıkca hava dahada […]

  • Seni kocanın yatağında sikmek istiyorum!

    Tarafından AÇIK 03 Şubat 2015 - 0 Yorumlar

    Seni kocanın yatağında sikmek istiyorum!. 27 yaşında, evli bir bayanım, çocuğum yok. Benden 15 yaş büyük kocamla, ben üniversite sınavlarına hazırlanmak için dersaneye giderken tanıştım. Despot baba evinin baskısından sonra, onun beni el üstünde tutan, sevecen davranışlarına kandım. Bana ve ev halkına aldığı güzel hediyeler, iltifatlar, zenginliği, hem beni hem ailemi ikna etti. Üniversite planlarım çöpe […]

  • Aklım kaynımın yarağındaydı, onu içime alacaktım!

    Tarafından AÇIK 03 Nisan 2015 - 0 Yorumlar

    Aklım kaynımın yarağındaydı, onu içime alacaktım!. Evli, kapalı, bir bayanım. Kocamla sex yaşantımız başlarda fena değildi, yani kocam hastalanıncaya kadar. Şeker hastası olan kocamın artık siki kalkmıyor ve erkeklik görevini yerine getiremiyordu. Durum böyle olunca da kocam amımı yalayarak ve parmaklarıyla benim orgazm olmamı ve boşalmamı sağlıyordu. Kocam üzülmesin diye ona hiç birşey belli etmiyordum, […]

  • Orospu çocuğu çıkar lan yırttın götümü!

    Tarafından AÇIK 01 Nisan 2015 - 0 Yorumlar

    Orospu çocuğu çıkar lan yırttın götümü!. Karımla evlenmeden önce tüm kız arkadaşlarımla anal, ilişkiye girmiş, çoğunu ilk ben milli yapmıştım. Bunları evlenmeden önce karıma anlattığım için, bendeki bu göt sikme arzusunu bilir. Ama karımla hiç anal seks yapmamıştım. Nezaman karımı götten sikmek istesem, sürekli hayır diyordu. Karımı çok sevdiğim için de, evlendikten sonra onu hiç […]

  • Yavaş ol orospu çocuğu!

    Tarafından AÇIK 11 Şubat 2015 - 0 Yorumlar

    Yavaş ol orospu çocuğu!. Bodrum’daki çılgın tatilimizin üzerinden bir ay geçmiş, Haziran sonunda İstanbul’a gitmem gerekmişti. Eskort kızlar da yeni sevgilileriyle Bodrum’dan Yunan adalarına geçtiler. İstanbul’da tek başıma biraz canım sıkılıyordu. Alışveriş yaptım. Ortaköy’e indim. Deniz havası, Türk kahvesi ile kendimi avutuyordum. Telefonum çaldı. “Kızım İstanbul’lara geliyorsun, haberimiz yeni oluyor, aşkolsun!